Tarihi bir dönemeçten geçtiklerini belirten Çelik, etrafındaki birçok olumsuzluğa rağmen Türkiye'nin istikralı bir şekilde yoluna devam ettiğini söyledi.
Suriye'deki Baas rejiminin devrilmesine ilişkin konuşan Çelik, "Başından beri biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve milli egemenliğine saygı gösterilmesini söyledik. 'Suriye Suriyelilerindir. Buraya dış güçler karışmamalıdır. Buraya dış iradeler herhangi bir şekilde Suriye halkına dayatmada bulunmamalıdır' dedik. Suriye'de dış dayatmaların olmaması gerektiğini söylediğimiz gibi aynı zamanda Suriye'de terör örgütlerinin de olmaması gerektiğini söyledik" dedi.
Suriye'de yeni bir gerçekliğin olduğuna dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:
"Bugünden itibaren Suriye'deki bu durumun Suriye halkının iradesi doğrultusunda bir yönetim oluşturmasını çok arzu ediyoruz. Bu yönetim kapsayıcı bir yönetim olmalıdır. Oradaki bütün etnik grupları, oradaki bütün mezhepleri içeren mezhep grupları ve etnik gruplar arasında hiçbir şekilde şiddete yol açmayan, geçmişteki acıların bir daha yaşanmasına müsaade etmeyen kapsayıcı bir yönetim modelinin oluşması en büyük arzumuzdur. Bakınız Türkiye'de ölümden kaçtıkları için misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimize karşı faşizan söylemler kullananlar karşısında Cumhurbaşkanımız, partimiz ve Cumhur ittifakımız insani değerlerin yanında durdu. Bu kardeşlerimizin bir gün onurlu ve gönüllü bir şekilde ülkelerine döneceğini her zaman ifade ettik. 'Ama hiç kimseyi ölüme göndermeyiz' dedik."
Çelik, sığınmacılar konusunun defalarca siyasi gündem haline getirilmesine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir şekilde kardeşlik hukukundan geri adım atmadığını söyledi.
Suriye'nin hiçbir yerinde terör örgütü görmeyi istemediklerini vurgulayan Çelik, "Suriye'de kapsayıcı bir irade, kapsayıcı bir yönetim modeli ortaya çıksın. Bütün mezheplerin, bütün grupların, bütün dinlerden Suriyelilerin, bütün etnik gruplardan Suriyelilerin hepsinin onurlu ve özgür bir şekilde yaşadığı bir yönetim modelinin Suriye'nin geleceğini yönetmesini arzu ediyoruz. Kuşkusuz bugün Suriye'nin oraya iyilikle yaklaşan, oranın özgürlüğü için, onurlu yaşam hakkı için onlara destek olacak dostlara ihtiyacı var. Kuşkusuz bu dostların başında bir kardeş olarak Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şimdiye kadar üzerine düşeni yaptı. Bundan sonrasında da yapacaktır. Başkaları gibi biz Suriye'ye baktığımızda orada petrol kuyuları görmüyoruz. Başkaları gibi biz Suriye'ye baktığımızda orada doğalgaz kaynakları görmüyoruz. Biz orada insanları, kardeşlerimizi, kendimizi, aynı bölgeyi paylaştığımız kader arkadaşlarımızı görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bütün Suriyelilerin yanındayız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye konusunda başından itibaren kararlı bir irade ortaya koyduğunun altını çizen Çelik, şunları kaydetti:
"Biz Suriye'de şu grubun ya da bu grubun yanında değiliz. Bütün Suriyelilerin yanındayız. Bütün Suriyelileri temsil eden bir yönetim oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Esad rejiminin çökmesinden sonra barışçıl bir şekilde bir geçiş dönemi olması ve Suriyelilerin tamamının iradesini yansıtan bir yönetimin ortaya çıkması en büyük arzumuzdur. Kuşkusuz bu yol yürürken bütün mezheplerden, Suriyelilerin, bütün etnik gruplardan, Suriyelilerin ve bütün dinlerden Suriyelilerin yanında bulacağı en güvenilir güç, en güvenilir yol arkadaşı bir kere daha her zaman olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Cumhurbaşkanımız bu bölgeye kan ve gözyaşıyla çıkarla bakanların sonunun ne olacağını defalarca ifade etti ve defalarca haklı çıktı. Biz de barışla, özgürlükle, ortak gelecek ve ortak refahı inşa etmekle ve ortak geleceği inşa etmekle bugüne kadar yürüttüğümüz siyaseti, bütün bölge için barış ve istikrarın ana kaynağı olduğu bir kere daha görülmüştür. Bakın hep birlikte göreceğiz. Gazze'de soykırımı gerçekleştirenler de yarın bir gün uluslararası hukukun önünde, insanlık mahkemesinin önünde yargılanacaklar ve hesap verecekler."
Çelik, Türkiye'nin tarihin doğru tarafında durduğunu, bütün bölge için barış ve güvenlik kaynağı olduğunun görüldüğüne işaret etti.
Birtakım terör örgütlerinin herhangi bir şekilde Suriye'deki Kürtleri temsil etmediğini anlatan Çelik "Suriye'deki Kürt kardeşlerimiz de buradaki PYD, YPG terör örgütünün ortadan kalkmasıyla birlikte özgürlüklerine kavuşmuş olacaklardır. Böylece Türkmen, Arap, Kürt bütün etnik gruplar Sünni'si, Şii'si, Müslüman'ı, Hristiyan'ı bütün Suriyeliler geleceğe onurlu bir şekilde bakabilecekler ve burada herkesin bildiği gibi en büyük destekçileri Cumhurbaşkanımızdır, en büyük yol arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bugüne kadar böyleydi, bundan sonra da böyle devam edecek." dedi.