Düşünün…
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı olmasa, 31 Mart seçimlerinde CHP’nin kullanabileceği tek argüman olmayacaktı.
CHP’li belediye başkanları; “Biz geride kalan beş yılda şu büyük hizmetleri yaptık. Önümüzdeki beş yılda da şunları yapacağız” diyemiyor. Çünkü ortada hizmet, eser yok.
Ne diyorlar:
“Emeklinin maaşları, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon. Yandınız, bittiniz, kül oldunuz…”
Peki 31 Mart seçimlerinde CHP/DEM ittifakının adayları kazanırsa, 1 Nisan’da enflasyon sıfıra mı düşecek?
Hayat pahalılığı bitecek mi?
Elbette hayır. Hükümet uygulamaya koyduğu ekonomik programına devam edecek. İktidarın programına göre, enflasyon bu yılın 6. ayından itibaren düşmeye başlayacak ve 2026’da tek haneli rakamlara inecek.
Yani yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile belediye başkanları değil, hükümet, iktidar mücadelesini sürdürecek.
Hayat pahalılığından hepimiz etkilendik, etkileniyoruz.
Ak Parti iktidarı döneminin 18 yılında herkes çok iyi paralar kazandı. Yatırımlar yaptı. Ev, araba aldı. Bütün bunların yanı sıra, Türkiye savunma sanayiinde dev adımlar atıldı. ABD ve Batı boyunduruğundan ilk kez kurtulduk. İlk kez uluslararası masalarda, önce: “Türkiye’nin çıkarları” konuşuldu.
ERDOĞAN’I MI CEZALANDIRACAĞIZ?
Ekonomide hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez.
Biz bu ülkede gecelik faizlerin yüzde 8 binlere dayandığını gördük. O günler bile geçti.
Bunlar da geçecek elbet.
Erdoğan’ı, Türkiye’yi ABD neden cezalandırmaya kalkıştı.
Biden’ın; “Türkiye ekonomisini batıracağız” sözlerini unuttuk mu?
Erdoğan, İsrail’e “terör devleti” derken, Siyonist mahfiller boş mu duruyor sanıyorsunuz?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Erdoğan’a; “Türk Milleti’nin size ihtiyacı var” sözlerinin, rastgele söylenmiş sözler olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Ak Parti ve Erdoğan iktidara geldiği günden itibaren, dışardan ve içerden, Erdoğan’ı siyaset sahnesinden silmek için çaba harcamaya başladılar.
Yüzde 50 oyla iktidar olmuş bir partiyi uyduruk gerekçelerle kapatmak istediler.
15 Temmuz bu oyunun son sahnesiydi. Darbe yapıp, Menderes gibi Erdoğan’ı da idam sehpasına göndermeyi planladılar.
Şimdi, ekonomik olarak sıkıntıya girdik diye, Erdoğan’ı mı cezalandıracağız.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen, Türkiye’nin büyüme rekorları kırdığını, cari açığın düşmeye başladığını, Türkiye’nin kredi notlarının yükseldiğini unutmayın. Bütün bunlar, enflasyon ve hayat pahalılığının yakın gelecekte sona ereceğinin habercisidir.
ALGIYA HARCANAN MİLYARLAR
“Ama bu yerel seçim” demeyin.
Kazanırlarsa, ertesi gün; “Erken seçim” diye ortalığı ayağa kaldırmaya başlayacaklar. Dahili ve harici bedhahlar harekete geçecek. İnsanları sokaklara davet edecekler.
İstanbul’un ortasında kurtarılmış bölgeler ilan edecekler.
Erdoğan’dan kurtulmak için her yolu deneyecekler.
CHP/DEM Parti işbirliği kurumsal hale gelecek. DEM, CHP’den bedel isteyecek, karşılık isteyecek.
Her zaman olduğu gibi ne yazık ki haksızların sesi daha yüksek çıkıyor.
Sosyal medya da 2019’u hatırlatan algı operasyonları, Göbels tarzı propaganda faaliyetleri tam hız devam ediyor.
CHP’li belediyelerden milyarlık bütçeler algı operasyonlarına harcanıyor. Hem de resmi rakamlarla.
Yapılması gereken, ekonomik sıkıntılar nedeniyle, Erdoğan’ı ve Ak Parti’yi cezalandırmak değil, Erdoğan’ın elini daha da güçlendirmektir. Bugünü değerlendirirken geçmişi ve geleceği asla aklınızdan çıkarmayın. Bugün, “dün” olduğunda yaşanacak pişmanlıklar fayda vermez.
Yeni Akit
.jpg)
GÜNCEL
Sayfa başına git