İstanbul Arnavutköy'de, boşanma aşamasındaki eşini silahla sokak ortasında öldüren Harun Gül, hakim karşısına çıktı.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Harun Gül, maktulün ailesi ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.
İFADELERİ 'PES' DEDİRTTİ
Kimlik tespiti sonrası savunması alınan sanık Gül, maktulü "kasten öldürme" niyetinde olmadığını iddia etti.
Ruhsatsız silahını 2021'de Eminönü'nden 3 bin liraya aldığını savunan sanık, "Eşime boşanma davası açtım. Yaklaşık 2 yıl sürdü. Eşim devlet korumasındaydı, nerde kaldığını bilmiyordum. Olaydan 7-8 ay öncesine kadar hiç görüşmedim. Telefonla beni arayarak çocukları özlediğini söyledi. Çocukların velayeti bendeydi." dedi.
Gül, eşiyle olay gününden önce yaklaşık 3 aydır görüşmediklerini, cinayetten bir gün önce çocuklarının hastanede sünneti olduğu için maktulün buraya geldiğini, çocuklarının ise hastaneden sonra annelerinin eve gelmesini istemesiyle eşinin yaşadığı eve geldiğini anlattı.
"SONRASINI HATIRLAMIYORUM"
Akşam evde tartışmadıklarını öne süren sanık Gül, şöyle devam etti:
*Sabah olduğunda ben Serpil'e 'Sen bize neden bunu yaptın? Çocuklarımdan ne istedin?' dedim. 'Erkek olsaydın elimden tutsaydın.' dedi. Benim de gözüm döndü bağırdım. Bunun üzerine 'Ben gidiyorum.' deyip koşarak evden çıktı ben de peşinden koşarak aşağıya indim.
*Kapı çıkışında kolundan tuttum 'Gel konuşalım.' dedim, 'Hayır.' dedi. Sonrasını hatırlamıyorum. Silahı çektikten sonraki anlar gözümün önüne gelmiyor.
*Tahminime göre silahı alarak dışarı çıktım ancak kimseden silahı bana getirmesini istemedim. Sadece kızımın 'Baba.' diye bağırdığını hatırlıyorum. O sırada silahı bıraktığımı hatırlıyorum.
"BENİM ONDAN MİDEM BULANIYORDU"
Mahkeme heyeti başkanının, "3 çocuğun ifadelerinde 'Babamız anneme gitme diye yalvardı.' şeklinde beyanda bulunmuşlar. Eşinle zina yaptığı için ilişkini kestiğini söylüyorsun. O zaman eşine neden yalvardın?" sorusu üzerine sanık Gül, "Ben kesinlikle maktul eşime 'Gitme.' diye yalvarmadım. Çocuklarımın beyanı yalan. Kabul etmiyorum. Ben onu hayatımdan tamamen çıkarttım, benim ondan midem bulanıyordu." yanıtını verdi.
Duruşmada söz alan maktulün annesi Hediye Kırtıl sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
POLİSLER DE TANIK OLARAK DİNLENDİ
Cinayetten sonra olay yerine giden polisler duruşmada tanık olarak dinlenildi.
Polis memuru E.Ö. ifadesinde, anons gelmesi üzerine olay yerine gittiklerini, maktulün yerde vurulmuş yattığını, sanığın da telefonla konuşurken elindeki silahla beklediğini söyledi.
Olay yerindeki vatandaşların sanığa müdahale etmeye çalıştığını anlatan tanık, sanık Gül'ü daha sonra emniyete götürdüklerini ifade etti.
Duruşmada olay anına ilişkin cinayet görüntülerinin izlenmesinin ardından sanık söz alarak, aleyhine olan hususları kabul etmediğini söyledi.
DURUŞMADA OLAY ANINA AİT GÖRÜNTÜLER İZLENDİ
Maktulün kardeşi Abdullah Kırtıl da söz alarak, "Kardeşim canice katledilmiştir. Aldatan bir insanın ayağına kapanılır mı? Arkadan canice katledilmiştir. Olay sırasında silah tutukluluk yapmıştır. Silahla doldur boşalt yapmıştır. Cinnet iddiası asılsızdır. Sanık olay sırasında soğukkanlıdır. Ambulansı da olay yerindeki vatandaşların da yardım etmesini engellemiştir." dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
Esasa ilişkin görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı sanık Harun Gül'ün, "eşe ve kadına karşı tasarlayarak kasten öldürme" ile "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaanın ardından söz alan sanık avukatları savunma yapmak üzere süre talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunma yapmak için süre verilmesine hükmederek sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 19 Eylül'e ertelendi.