BMJ Mental Health dergisinde yayımlanan çalışmada, 50 yaş üstü 10.569 kişinin 12 yıllık sağlık verileri incelendi. Araştırmacılar, katılımcıların psikolojik dayanıklılık düzeylerini, azim, sakinlik, amaç duygusu, özgüven ve zorluklarla başa çıkma becerileri gibi faktörler üzerinden ölçtüler.
Çalışmanın en dikkat çekici sonucu, psikolojik dayanıklılığı yüksek olan bireylerin, daha düşük puan alanlara göre herhangi bir nedenden ötürü ölme risklerinin yüzde 53 daha düşük olması. Bu durum, psikolojik sağlamlığın, genetik faktörler ve yaşam tarzı gibi diğer etkenlerin yanı sıra uzun ömür için de kritik bir rol oynadığını gösteriyor.
Araştırmacılar, bu ilişkinin kadınlarda daha belirgin olduğunu ve psikolojik dayanıklılığın cinsiyet ve hormonlardan etkilenen, yaşam boyu değişebilen bir özellik olduğunu vurguluyor. Ancak bir anlam duygusu taşımak, sosyal destek görmek ve olumlu duygular beslemek gibi faktörlerin psikolojik dayanıklılığı güçlendirdiğini belirtiyorlar.
"Bu olumlu duyguları tetiklemek, psikolojik dayanıklılığın koruyucu etkilerini artırabilir ve birikmiş sıkıntıların, yetişkinlerde ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini azaltabilir" diyen araştırmacılar, olumlu düşüncenin hem zihinsel sağlığı hem de yaşam süresini olumlu yönde etkileyebileceğini ifade ediyorlar.
Çalışmada, kanser ve kalp hastalıkları gibi sağlık sorunları veya sağlıksız yaşam tarzı gibi faktörler de dikkate alındığında, psikolojik dayanıklılık ile yaşam süresi arasındaki ilişkinin hala güçlü olduğu görüldü. Bu bulgu, psikolojik sağlamlığın, fiziksel sağlığın yanı sıra yaşam süresi üzerinde de önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.
Ancak araştırmacılar, bu bulguların bir neden-sonuç ilişkisi kurmadığını ve çalışmaya genetik faktörler ve çocukluk deneyimleri gibi diğer etmenlerin dahil edilmediğini belirtiyorlar.
KAYNAK: SÖZCÜ
GÜNCEL
Sayfa başına git