Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Nahide Onsun, Kemer'de düzenlenen 26. Uusal Dermatoloji Kongresi'nde AA muhabirine yaptığı açıklamada, deri kanserlerinde en büyük etkenin güneş olduğunu belirterek bunun yanında genetik yatkınlığın da önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle ailesinde deri kanseri olanların mutlaka güneşten korunması gerektiğine işaret eden Onsun, şöyle konuştu:
"Bu korunmayı sadece güneş kremleri ile değil, şapka, güneş gözlüğü ve giysilerle de uygulamak mümkün. Özellikle yaz yaylarında güneşe çıkarken çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çocukluk çağlarında geçirilen ciddi güneş yanıkları, ileri yaşlarda deri kanseri olması için önemli bir neden. Dolayısıyla çocukları güneşten çok iyi korumamız gerekiyor. Vücudunda beni ve çili olanların mutlaka güneşten korunması gerekiyor."
Onsun, halk arasında benlere bıçak değerse daha kötü olacağına dair yanlış bir inanış olduğuna dikkati çekerek "Benlerin ve lezyonların kötü huylu olup olamadığını tespit ve deri kanserlerinde tanı koyabilmek için kesinlikle biyopsi yapmak gerekiyor. Kesin tanı için dermoskopi denilen cihazlardan yararlanıyoruz. Ön tanıyı bu cihazla koyabiliyoruz." dedi.
Ön tanı sonrası onay için patolojide mikroskop altında tanı yapılması gerektiğini dile getiren Onsun, hekim zararlı benin çıkarılması gerektiğini söylediği zaman hastanın kendi sağlığı ve geleceği açısından buna uyması gerektiğini anlattı.
Dermoskopi cihazının 1990'lı yıllardan beri kullanıldığını ancak sürekli geliştirildiğini ifade eden Onsun, şunları kaydetti:
"Benlerdeki çıplak gözle görülemeyen özellikleri dermoskopi cihazıyla yüzeysel mikroskopi yapıyoruz. Bu cihaz sayesinde lezyonları daha net görme imkanımız ve tanı koyma şansımız var. Bu tanıyı koyduktan sonra mutlaka patolojik olarak bunun onayını almamız gerekiyor. Bu cihazla yüzde 90 oranında kesin tanı koymak mümkün. Eğer benini aldırmak isteyen bir hasta beni erken aşamadaysa, bunu aldırmak için gireceği ameliyat basit. Bu ameliyat lokal olarak yapılıyor. Hasta bayıltılmadan lokal anestezi olarak yapılıyor. Uyuşturulan bölgedeki lezyon çıkarılıyor. Bugün melanom ameliyatlarında bile büyük ameliyatlara gerek yok. Lezyon 2 santimetre sağlam deri bırakılmasıyla çıkarılıyor. Dolayısıyla korkacak bir şey yok ama insanlar yine de tedirgin oluyor. Hastanın lezyonunun eğer çıkarılması gerekiyorsa, mutlaka yaptırması lazım. Zaten dermoskopi cihazı lezyonların gereksiz yere çıkarılmasını da engelliyor. Dışarıdan bakıldığında kötü gibi gözüken ama dermoskopi cihazıyla bakıldığında herhangi bir sorun olmayan lezyonları da takip ediyoruz."
Daha sonra dermoskopi cihazıyla vücudunda ben olan bir hasta üzerinde uygulama yapan Onsun, hastanın vücudundaki benlerden birinin kesinlikle alınması gerektiğini kaydetti.
AA