MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teşkilata, 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nde uyacakları hususların yer aldığı bir genelge gönderdi.
MHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, genelgede, 142 yıllık parlamento geleneği, 95 yıllık Cumhuriyet tarihi ve 72 yıllık çok partili siyaset hayatının en önemli seçimlerinden birisinin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacağı anımsatıldı.
Şu ana kadar partiye çok yoğun bir müracaatın söz konusu olduğu vurgulanan genelgede, bu tablonun aynı zamanda MHP'ye yönelmiş muazzam bir alaka, sevgi ve desteğin varlığına işaret ettiği ifade edildi.
Kısa süre içinde kurulacak Milletvekili Aday Adayı Değerlendirme Komisyonu ile partiye başvuran aday adayları üzerinde titiz, teferruatlı, adil ve isabetli değerlendirme yapılacağı ve nihai milletvekili aday listesinin tanzim edileceği aktarılan genelgede, şu ifadelere yer verildi:
"Bahse konu bu komisyonda Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve genel sekreter uyum ve eş güdüm içinde görev alacaklardır. Bununla birlikte 15 değerli avukattan oluşan bir çalışma grubuyla da milletvekili aday adayları ile ilgili lazım gelen hukuki araştırma ve analiz dikkatle yapılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, 24 Haziran 2018 seçimlerine üzerinde çalışıp belirlediği iki ana stratejiyle katılacaktır. Birinci olarak, cumhurbaşkanı seçiminde adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sayın Erdoğan'ın tekraren Cumhurbaşkanı seçilmesi hususunda üstlendiğimiz sorumlulukların, aldığımız kararların gereği samimiyetle gönül huzuruyla uygulanacak ve uygulatılacaktır. İkinci stratejimiz ise Milliyetçi Hareket Partisi'nin 27.Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sayısal ve siyasal ağırlık olarak çok güçlü bir şekilde temsil edilmesini mutlak anlamda tesis ve temin etmektir."
Genelgede ayrıca, "MHP, 24 Haziran seçimlerine yasal ve meşru bir temeli olan Cumhur İttifakı'nın ana siyasi aktörlerinden birisi olarak girecektir. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin kader seçimlerine mührünü vurup desteğini aldığı millet iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbalini pırıl pırıl aydınlatacaktır. Amacımızın özü, arayışımızın esası budur. Ülkemiz, çok zor şartlar altındadır. İç ve dış sorun alanları yaygınlaşırken, risk ve tehditlerin cesamet ve cüreti de giderek yoğunlaşmaktadır. Milli bekamıza yönelik mütecaviz ve müteyakkız bir saldırganlık faal haldedir. Küresel güç odakları, karanlık tertip ve tacizlerle vatan ve milletimize kastetmenin çaba ve sinsi çalışması içindedir." değerlendirmesine yer verildi.
15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsünün karşı karşıya olunan tehlikeyi gözler önüne serdiği, terör örgütlerinin peş peşe gerçekleştirdikleri menfur eylem ve iğrenç suikastların ülke bekasının nasıl bir kuşatma altında olduğunu da çok açık gösterdiğine işaret edilen genelgede, Türkiye'nin aleyhine kurgulanmış, bölünme ve parçalanma dinamiklerinin harekete geçirilmesine ayarlanmış alçak plan ve senaryoların şiddet ve hiddetle tedavüle sokulduğu, yaşanan kanlı ve kindar hadiselerin bu durumun billurlaşmış kanıtı olduğu vurgulandı.
Bu şartlar altında ahlaklı ve sorumlu siyaset anlayışının ortaya çıkan milli ihtiyaçlara, milletin hissiyat ve özlemlerine duyarsız kalmasının, yüzünü dönmesinin, sırt çevirmesinin beklenemeyeceği anlatılan genelgede, şunlar kaydedildi:
"15 Temmuz'da işgal edilmek istenen Türk vatanıydı. 15 Temmuz'da iç kargaşa ve iç savaş çıkartılmak istenen Türk devletiydi. 15 Temmuz'da dağıtılmak ve birbirine düşürülmek istenen Türk milletiydi. 7 Ağustos 2016 tarihinde Yenikapı'da tecelli ve tahkim edilen milli ruh, Türk ve Türkiye düşmanlarına en ağır, en kesif, en kategorik cevap, hatta üstesinden gelemeyecekleri tarihi nitelikli tepkiydi. Yenikapı ruhuyla Türkiye'nin muhatap olduğu tüm sorunlar, karşılık beklemeksizin, çıkar gözetmeksizin; önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben ilkesiyle göğüslenmiş, tıkanan yönetim sisteminin açılması konusunda fikir ve anlayış birliği sağlanmıştır. Muhtemel krizleri engellemek, düğümü açılmamış dehşet verici kaos ve karışıklıkların önüne geçmek maksadıyla hükümet etme sistemi üzerinde bekamızı merkezine alan yeni bir düzenleme, çığır açıcı yeni bir ahlaki değişim mecburi olmuştur.
MHP ile AK Parti, bu mecburiyeti özümseyerek, bunun gereklerini yerine getirerek, Cumhuriyet tarihinde yeni bir sistemsel döneme geçilmesi hususunda mutabakata varmışlardır. Bunun adı da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olmuştur."
Genelgede, egemenliğinden asla kuşku duyulmayan büyük Türk milletinin 16 Nisan 2017'de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini halk oylamasıyla kabul ettiği, istikbalinin rotasını bizzat çizmek suretiyle husumet dalgasını iradesiyle kırdığı anımsatıldı.
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Cumhuriyet tarihimizin üçüncü ve ilelebet var olmasını temenni ettiğim milli birlik ve dayanışma evresidir." ifadesi kullanılan genelgede, şu satırlara yer verildi:
"Dağılmamızı planlayanlar, 16 Nisan halk oylamasıyla felç geçirmişlerdir. Siyasi kutuplaşma ve anlaşmazlıklarla iç barış ve huzur ortamımızın zedeleneceğini, zaafa düşeceğini sanan gafiller 16 Nisan'da hüsrana uğramışlardır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, kuvvetler ayrımını net olarak sağlamıştır. Kaldı ki yeni sistem kuvvetler ayrımını iyice belirgin hale getirirken ay yıldızlı al bayrağımızda ruh, anlam ve tanımını da bulmuştur. Nitekim şanlı bayrağımızın kırmızı rengi bağımsız yargıyı, hilali denge ve denetleme görevi olması gereken düzeye çıkacak yasamayı, yıldızı ise Cumhurbaşkanlığını, yani yürütmeyi ifade ve temsil edecektir. Yürütme erkinin yasama organı üzerindeki fiili vesayet ve ambargosu milletimiz tarafından sonlandırılmıştır. Yargı yeni sistemle daha güçlü, adalet ve tarafsızlık ölçülerine daha müzahir hale gelmiştir. TBMM, asıl fonksiyon ve vasfına kavuşmuş, net olarak gücüne güç katmıştır."
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini karalayan, kötüleyen, felaket çığırtkanlığı yapan siyaset ve sivil toplum kuruluşları dış kaynaklı huşunet serumu, husumet yardımı, fitne takviyesi ile ayakta kalmaya çırpınan ucube ve ucuz zihniyetlerdir." ifadelerine yer verilen genelde, şunlara dikkat çekildi:
"Kandil ve Pensilvanya'nın arkasına saklanarak, Türkiye'yi taşlayan CHP bunlardan birisidir. İP'ni FETÖ'ye zimmetleyen, siyasi iliğini fikirsizlikle ikbalini fenalıklarla zenginleştiren dönek ve kaçkınlar bunlardan bir diğeridir. Türk milleti siyaseti çıkarlarına endeksleyen, tutarsız, ilkesiz, yetersiz, gayesiz, erdemsiz, geçimsiz siyasi tufeylilere şans tanımayacak, elbette pirim ve geçer not vermeyecektir. Bunlar ne söylerse söylesin, hangi ilkel ve itibarsız ittifakın içerisinde gürültü patırtı çıkarırlarsa çıkarsınlar hazin akıbetlerinden yakalarını kurtaramayacaklardır. CHP, İP'e dolansa da, İP CHP'ye bulaşsa da FETÖ, PKK, HDP, PYD, YPG, DHKP-C, Türk düşmanları kudursa da Türk milletinin hükmünden kaçamayacaklardır. 22 Nisan vakasıyla CHP'nin İP'e kiralık verdiği 15 milletvekili demokrasi tarihimizde görülmemiş, duyulmamış skandal ve kara bir leke gibi muhataplarının alınlarına kazınmıştır. Anlaşılan odur ki İP, CHP'nin kötü bir suretidir. CHP ise Pensilvanya'nın sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsüdür ve aziz Atatürk'ün mirasıyla köprüleri tamamen atmıştır.
Kriz severi, kaos neferi CHP'nin cumhurbaşkanı adayı çıkarma konusunda bunalıma düşmesi garip bir çaresizlik, 95 yıllık müktesebatı açısından kaygı verici bir çürümedir. Yine anlaşılan odur ki CHP insansız cumhurbaşkanı adayı için son turlarını atmakta, son rötuşlarını, son hazırlıklarını yapmaktadır. Varsın onlar aday araya dursunlar, imza topladık, topluyoruz tantanasıyla oyalansınlar, Cumhur İttifakı ihanet kervanını Allah'ın izniyle ezip geçecektir."
Genelgede, demokrasi ittifakından bahsedenlerin zorla, adeta sürgüne gönderilen kürek mahkumları gibi işlemiş oldukları büyük bir suçun mahcubiyetiyle başlarını öne eğen, gözleri yaşaran kiralık 15 milletvekilinin hesabını millete ve kendilerine umut bağlayanlara vermek durumunda olduğu aktarıldı.
Demokratik ahlak gereği bunun kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu vurgulanan genelgede, şu ifadelere yer verildi:
"24 Haziran'dan sonra, itibarlı istikbal, iradeli istiklal Cumhur İttifakı ile gelecektir. 24 Haziran'da Cumhuriyetin istikbali, milletin istiklali oylanacaktır. İnanıyor ve iddiayla ifade ediyorum ki Cumhur İttifakı ile istikrar, irade, istikbal, itibar kazanacaktır. 24 Haziran'da aynı zamanda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi milletimiz tarafından tekraren oylanarak, devreye alınacaktır. Yeni bir hükümet sistemi, 24 Haziran'dan sonra resmileşecektir. Bu açıdan önümüzdeki seçim tarihi bir kavşak noktasıdır. İstikbal için Cumhur İttifakı, istiklal için Cumhur İttifakı, iradenin istikbali için Cumhur İttifakı, istikbalin istiklali için Cumhur İttifakı’na ant içmiş, karar ve söz vermiştir. Dönüş yoktur. Güvencemiz, güç kaynağımız aziz milletimizdir. Himaye ve yardım ise Cenab-ı Allah'tandır."
Genelgede, seçim dönemindeki nazik süreçte tüm teşkilat yöneticilerinin ve parti mensuplarının uyacakları maddeler şu şekilde sıralandı:
"1- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, aziz milletimizin her ferdine anlatılacak, yeni sistemin özellik ve içerikleri tek tek paylaşılacaktır. Bir kez daha ifade etmek isterim ki Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. TBMM'de çok güçlü ve tarihi bir temsil ile yerini alması gereken parti ise MHP'dir. Unutulmasın ki 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri yeni bir sistem mimarisinin milat ve misakı olacaktır. Bu itibarla Cumhur İttifakı'nın doğasına muvafık hareket edilecek, incir kabuğunu doldurmayan ihtilaflara fırsat verilmeyecektir.
2- Türkiye üzerinde oyun oynamak için pusuya yatmış iç ve dış akıl veya aktörlerin tahrik ve provokasyonlarına azami dikkat edilecektir. Sandıktan sonuç alamayan yerli ve yabancı çıkar bloğunun sokaktan medet umması beklenen, tahmin edilen, muhtemel gelişmeler arasındadır. Hassasiyetlerimizi kaşımaya tevessül eden, kavga ve cepheleşmeye davetiye çıkaran yozlaşmış niyetlere, görevli ajanlara, siyasi tükenmişlere karşı en üst düzeyde uyanık olunacak, dikkat edilecektir.
3- Adalet ve Kalkınma Partisi ile farkı siyasi kulvarlarda olsak da hedef birlikteliği yaptığımız açıktır. Bu nedenle her düzeyde, her seviyede, her aşamada kullanılan dil ve üsluba özen göstermek, maksadını aşan, ittifakı zora sokan yorum ve değerlendirmelerden kaçınmak başlıca ihtiyaçtır. Bu konuda hiyerarşik düzlemdeki her teşkilat mensubumuz tarih ve millet önünde sorumludur.
4- Partimizin yetkili ağızlarından çıkmayan, resmiyet kazanmamış, teyidi yapılmamış, sadece tezvirat boyutunda kalmış söz, iddia, kanaat, açıklama ve isnatlara asla değer verilmeyecek, aldırış edilmeyecektir. Sosyal medya kanalıyla haysiyet cellatlığına soyunan, fitne üreten, partimiz ve dava arkadaşlarımızla ilgili dedikodu servis eden kirli çevrelerin, nefsine yenik düşmüş ahlaksız kişilerin emel ve eylemlerine ihtimam ve itibar edilmeyecektir.
5- Seçim propaganda döneminde söz birliğinin önemi çok büyüktür. Milletimize verilecek mesajların bir bütünlük dahilinde olması ve bu konuda yeknesaklığı sağlamak için; Genel Merkezin hazırladığı broşür, kitapçık ve benzeri çalışmaların içeriğine harfiyen riayet edilmesi, sözlerin, vaatlerin ve sarf edilen bilgilerin bunlara bağlı kalması gerekmektedir.
6- Seçim dönemi içinde kullanılacak materyallerin farklılık arz etmemesi ve bu konuda tam bir uyumun sağlanması elzemdir. Genel Merkezin belirlediği işaret, rozet, seçim müziği, sembol, slogan ve kavramlar dışında herhangi bir materyal kullanılmayacak ve tanıtım birliğine ve disiplinine azami derecede uyulacaktır. Bilinmelidir ki "Cumhur İttifakı, millet aklıdır." Yeri ve zamanı daha önceden belirlenmiş toplantı ve miting alanları başta olmak üzere; ilgili kanunun izin verdiği mahallerde Genel Merkez tarafından belirlenmiş afiş ve bayrak haricinde herhangi bir şey kullanılmayacaktır.
7- MHP'nin başarısından çekinen, bunu önlemeye çalışan ve aramıza sızmanın yollarını arayan kişi ya da kişilere karşı son derece dikkatli olunacaktır. Parti ya da ocak sembollerini çağrıştıran ya da bunları kanunsuz bir şekilde kullanan ve şirret amaçlarına alet eden kişi ya da topluluklara karşı önce Genel Merkezin bilgilendirilmesi, arkasından hukuki takibatın başlatılması için gerekli girişimler yapılacaktır. Bu hususta Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ile birlikte Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı öncelikli olarak sorumlu ve gereğini temin konusunda görevlidirler.
8- Genel başkan açıklamaları, mesajları, konuşmaları, sosyal medya paylaşımları, Genel Merkez duyuruları yakinen ve aynısıyla takip edilecek, söz ve değerlendirmelerin sınırları bunlara bağlı kalacaktır. Cumhur İttifakı, Cumhuriyetin ahlakı, milletin aklıdır. MHP altında imzası olan, gerçekleşmesinde payı bulunan cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, ülkemizin istikrar içinde demokratik normalleşmeye kavuşabilmesi için her fedakarlığı yerine getirecektir. Partimiz TBMM’de denge ve denetleme görevini yüksek bir şuur ve güçle icra edecektir. MHP Türk siyasetinin ülkü ve ilke markası olarak Türkiye'nin derlenip toparlanması için değil elini, gövdesini bile taşın altına koymaya hazır ve kararlıdır. Bu duygu ve düşüncelerle her dava arkadaşıma 24 Haziran seçimlerinde üstün başarılar diliyorum. Milletin iradesinin Cumhur İttifakı olacağına yürekten inanıyorum. Allah bizleri mahcup etmesin. Bu kutlu yolda Cenab-ı Allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene."