İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki mevcut duruma ilişkin açıklama yapan Türk, "Gazze'deki çatışmanın en karanlık anının, İsrail ordusunun tüm nüfusu fiilen bombardımana, kuşatmaya ve açlık riskine maruz bıraktığı ve kitlesel göç ile aktif çatışma bölgesinde sıkışıp kalma arasında seçim yapmak zorunda bıraktığı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşandığını" belirtti.
Türk, "Buradan ayrılmanın güvenli bir yolu yok. Bombalar düşmeye devam ediyor, İsrail ordusu aileleri ayırıyor, birçok kişiyi gözaltına alıyor ve kaçan kişilere ateş açıyor." ifadelerini kullandı.
"Tüm dünya liderlerine, Cenevre Sözleşmelerinde belirtildiği üzere uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesini sağlama sorumluluğunu hatırlatıyorum." diyen Türk, uluslararası insancıl hukuka uyulması ve Gazze'deki sivillerin korunması için harekete geçilmesi çağrısı yaptı.
"Vahşet suçlarıyla karşı karşıyayız"
Bölgedeki durumun her geçen gün daha kötüye gittiğini kaydeden Türk, "İnsanlığa karşı suçlara kadar uzanabilecek vahşet suçlarıyla karşı karşıyayız." dedi.
Türk, Gazze Şeridi'nin kuzeyine erişimin son derece sınırlı olduğuna dikkati çekerek, bölgedeki pek çok kişinin insani yardımlara erişemediğini ve açlıkla karşı karşıya olduğunu bildirdi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının artmasından "endişe duyduğunu" belirten Türk, "Dünya ya umutsuzca yardıma ihtiyacı olanları utanç verici şekilde yüzüstü bırakacak ya da birlik olup buna bir son vereceğiz." ifadesini kullandı.