İstanbul'da banka müdürü Seçil Erzan ile birlikte 6 sanığın, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 18 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanmalarına başlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Seçil Erzan ile birlikte bazı tutuklular bulunduğu cezaevinden getirildi. Tutuksuz bazı sanıklar ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Şikayetçilerden futbolcu Emre Çolak, Buse Terim'in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin de duruşmaya katıldı.
“DOLANDIRICI OLSAM…”
Kimlik tespitinde Seçil Erzan ikametgah adresinin olmadığını söyledi, bekar olduğunu ve üniversite mezunu olduğunu ifade etti. Jeoloji mühendisi olduğunu ve şu an bir mesleğinin olmadığını belirtti. Duruşmada ilk kez savunma yapan Seçil Erzan, "Her şey gereksiz 'ben yaparım' özgüveniyle başladı. Benim görmezden geldiğim küçük küçük şeyler meğer çok çok büyük şeylermiş. Bu hayat banka müdürü Seçil Erzan olmaktan daha zormuş. Genel müdürümüz bize, 'Benim şube müdürlerim kaptanlarımdır. Çıplak ayakla kor üstünde yürür' derdi. Ben Şubat ayına kadar korların üstünde yürüdüm. Hiçbir yanlışım olmadı. Ben batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum. Suça konu olan bakiyenin bende olmadığı, bu bakiyeyi bir yerde saklamadığımı, bununla bir şeyler almadığımı salondakilerin bildiğini çok iyi biliyorum. Bakiyenin 45 milyon olmadığını bildiklerini de biliyorum. İddianamede adı geçenlerle paradan para kazanma konusunda ortak noktamız vardı. Çok iyi çalışandım, çok iyi iş yapardım bu yüzden o camiada bilinirliğim oldu. Ben dolandırıcı değilim. Beni ben dolandırdım. Son dönemde bir şeyler ortaya çıktı. Ben Galatasaray kulübüne yakın olduğum için oyuncuların parasını değerlendirme konusunda elimden geleni yapıyordum. Ben insanların parasını üzerime almadım. Birileri beni dolandırdı. Dışarıda parayı değerlendireceğimi düşündüm ve evimi defalarca ipotek ettim. Arabamı sattım her şeyi mi sattım" dedi.
Savunmasının devamında Erzan, "Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu. Şubat ayından sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler. Çok kötü olaylar yaşadım, evimi bastılar, silahla tehdit ettiler, mermi gösterdiler, işten attıracağız diye tehditler ettiler. İnsanların hepsi kağıt parçası istiyorlardı çünkü o kağıtlar 'ben size borçluyum' demekti. Amacım orada ben size parayı ödeyeceğim demekti. Ben hesap kitap yapamadığım da bana yardımcı olmalarını istediğim insanlar oldu. Bana dolandırıcı dedirtmeyin. Ben dolandırıcı olsaydım kimseye senet vermezdim. Ben canımla buradayım. Nisan ayından beri sağlıklı düşünemiyorum. Ben çok korkak biriyim. Ben 45 milyon dolar değil bin dolar bile kaçıramam. 11 Nisan'da biz bunların hesap kitabını yapmaya başlamıştık. Evime gelerek beni darp ettiler. Çok özür dilerim, çok üzgünüm. Ben banka dolandırıcılığı yapsaydım cebimde para olurdu. Bu salondaki herkes benim etimden sütümden faydalandılar. Ben sadece canımla kaldım. Ben bankadan para alıp vermesem de kendi malımı satıp onlara para verdim. Ben kaçmadım, gitmedim. Amacım kimseyi dolandırmak değildi. Basiretli bir bankacıydım. Ben dolandırıldım. İnsanlar benim sayemde mülk sahibi oldu" diye konuştu.
FATİH TERİM 300 BİN DOLAR, EMRE BELÖZOĞLU 4 MİLYON 200 BİN DOLAR
Erzan, "2011 yılında Florya şube müdürü oldum. 2020 yılına kadar kimseye borcum yoktu. Bu dönemde yakınlarım bana para verir değerlendirirdim. O dönem halka arza filan giriyordum kendi hesabımdan. Bu insanlarda saygın insanlardı. Paramın yetmediği yerde kredi çekiyordum. Bakiyenin birilerinin evlerinde arabasında kolundaki saatlerinde yazlıklarında, birilerinin cebinde olduğunu biliyorum ben. Adı geçen herkesle ortak paydamız paradan para kazanmaktı. Bu işlemlerden komisyonda almıyordum. 2020 yılında Galatasaray camiasında saygın biri 300 bin dolar para vermişti. Sonrasında o dönemde kulüpten ayrıldı. O kişi kendisi elden parasını teslim etti, o parayı değerlendiriyordum. Bana verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum" dedi. Mahkeme başkanının 300 bin dolar veren kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, Fatih Terim cevabını verdi.
Savunmasının devamında Seçil Erzan, müşteki Emre Çolak'ın 3 milyon 200 bin dolar verdiğini ve bu paranın hepsini geri almadığını, Emre Belözoğlu'nun 4 milyon 200 bin dolar verdiğini ve geri almadığını, Arda Turan'ın teslim ettiği miktarı daha sonra yazılı beyanda bulunarak sunacağını söyledi. Fatih Terim'le aralarında para alışverişi olduğunu ancak kendisine borcu olmadığını savunan sanık, Fernando Muslera'nın ana parasından 500 bin dolarını ödenmediğini belirtti.
65 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ
İddianamede, 18 müştekinin toplamda 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 bin lira dolandırıldığı belirtildi. İddianamede, mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarına sahip kişiler olduğu, hepsinin beyanlarında şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek bu fona para yatırmaya ikna ettiği kaydedildi. Gerçekte böyle bir fonun hiç olmadığı belirtilen iddianamede, şüpheli Seçil Erzan'ın 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenirken; diğer 6 şüphelinin ise 3 yıldan 65 yıla kadar değişen oranlarda hapisleri istendi.