Sivas'ın Gazi Köyünde yaşayan Hasan Yıldırım'a beş yıl önce akciğer kanseri teşhisi konuldu. Tedavisi esnasında doktoru tarafından moralini yüksek tutması halinde hastalığı yenebileceği söylendi. Bunun üzerine Yıldırım kendisini antika biriktirmeye adadı.
HEM KANSERİ YENDİ HEMDE EVİNİ ADETA MÜZEYE DÖNÜŞTÜRDÜ
Çevre köylerden getirdiği tarihi tarım aletleri, yöresel kıyafeteler, biblolar, mutfak malzemeleri olmak üzere beş yılda yaklaşık 200 antika ürünü evinde topladı. Günün tamamını antika parçaları ile geçiren Yıldırım hem kanseri yendi hemde evini adeta bir müzeye dönüştürdü.
Akciğer kanserini yenen Hasan Yıldırım, hastalığını unutmak için antika biriktirdiğini söyleyerek şunları söyledi:
“Önceden kullanılan eşyalar bunlar antika olarak kabul ediliyor ve bende müze olarak koydum buraya. Buraya gelenlere eşyaların zamanında nasıl kullanıldığını soruyor ve bende onlara anlatıyorum. Burayı ziyaret edenlerin hoşlarına gidiyor. Her birini bir yerden getirdim bunların. Ben tarihi bahçemde yaşatıyorum. Bana akciğer kanseri teşhisi konuldu ve doktor bana moralini yüksek tutarsam hastalığı yenebileceğimi söyledi. Bende antika biriktirerek böyle bir müze yaptım. Ben bu antika eşyalarla akşama kadar vakit geçiriyorum. Bana bu bölgede antikacı derler, herkes elindeki eski eşyaları bana getirir. Bu bölgede benden başka antika biriktiren yok. Değerli eşyaları evin içerisine korum ahşap ve büyük olanları da bahçeye koyarım. Ben sabah akşam buradayım.”
İŞTE İSMAİL SAYMAZ'IN GERÇEK YÜZÜ