Araştırmalar, akşam saatlerinde maruz kalınan mavi ışığın çocukların uykuya dalmasını zorlaştırdığını ve sabahları yorgun uyanmalarına yol açtığını gösteriyor. Dahası, gün içinde dikkat süreleri kısalıyor, okul performansları da bu durumdan olumsuz etkileniyor.
TRT Haber'den Esra Sayın, bu görünmez tehdit çocukların biyolojik saatini nasıl bozuyor? Neden özellikle çocuklar için daha büyük bir risk oluşturuyor ve aileler bu konuda neler yapabilir? Bütün bu soruları, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nöroloji Uzmanı Dr. İsmail Hakkı Akbeyaz ile konuştu.

MAVİ IŞIK NEDİR?
Doğal olarak güneş ışığında bulunan ve gün içinde uyanık kalmamıza yardımcı olan mavi ışık, dijital ekranlardan, LED aydınlatmalardan ve floresan lambalardan da yoğun şekilde yayılıyor. Güneş altında doğal koşullarda faydalı olan bu ışık, özellikle akşam saatlerinde ve yüksek yoğunlukta alındığında çocukların biyolojik ritmini altüst edebiliyor.
ÇOCUKLARDA RİSK ARTIYOR
Minik gözlerin renkli ekranlara duyduğu merak kadar, o ekranlardan yayılan mavi ışığı emebilme kapasitesi de büyük. Yetişkinlere göre daha geçirgen bir göz merceğine sahip olan çocuklar, bu yüksek enerjili ışığa karşı çok daha savunmasız kalıyor. Dahası, beyinleri henüz gelişme aşamasında olduğu için, uyku düzenindeki en ufak bozulma bile dikkat, öğrenme ve duygu durumlarında beklenmedik sorunlar yaratabiliyor.
Dr. İsmail Hakkı Akbeyaz, mavi ışığın beyin gelişimi ve uyku düzeni üzerindeki etkilerine ilişkin şu sözleriyle dikkat çekiyor:
"Mavi ışık, özellikle akşam saatlerinde maruz kalındığında, beyinde melatonin hormonunun salgılanmasını baskılar. Melatonin, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen ve vücuda ‘uyku zamanı’ sinyali veren ve biyolojik saatimizi düzenleyen bir hormondur. Çocukların gözleri yetişkinlere göre daha hassastır ve yüksek enerjili mavi ışığa daha fazla duyarlıdır. Bu nedenle, çocukların biyolojik saatleri daha kolay bozulabilir. Ayrıca, çocukların beyin gelişimi devam ettiği için, uyku kalitesindeki bozulma bilişsel gelişimlerini, öğrenme becerilerini ve duygusal dengelerini olumsuz etkileyebilir. Uzun vadede, bu bozulma çocuklarda kronik uyku bozuklukları, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlükleri, hafıza sorunları ve hatta duygusal dengesizliklere yol açabilir. Ayrıca, yetersiz uyku, obezite, bağışıklık sistemi zayıflığı ve davranışsal sorunlar gibi sağlık problemlerine de neden olabilir.”

MARUZ KALMA SÜRESİ
Pek çok ebeveyn, “Çocuğum bütün gün ekrana baksa da uyuyacağı vakit geldiğinde yine de uyuyor” diye düşünebiliyor. Oysa sadece uykuya geçip geçmediğine bakmak yeterli değil. Asıl önemli olan ne kadar çabuk uykuya dalabildiği ve uykusunun ne kadar derin ve kaliteli olduğu. Yatmadan 1-2 saat önce ekrana bakmaya devam etmek, çocuğun melatonin salgısını önemli ölçüde engelleyerek beynini “uyanık kal” moduna geçiriyor. Akbeyaz, bu konudaki kritik noktayı şöyle vurguluyor:
"Mavi ışığa maruz kalma süresi ve zamanlaması, uyku kalitesini doğrudan etkiler. Özellikle yatmadan 1-2 saat önce ekran kullanımı, melatonin salgılanmasını ciddi şekilde baskılar ve uykuya dalmayı zorlaştırır. Uykuya dalmada gecikme, uyku bölünmelerine ve derin uykuya yeterince geçememeye neden olur. Bu da çocukların sabahları dinlenmemiş ve yorgun uyanmasına yol açar. Uzun süreli ekran kullanımı ise uyku kalitesini daha da bozarak uyku döngüsünü tamamen alt üst edebilir.”

UYKU PROBLEMLERİ
Az uyuyan veya geç uyuyan çocuklar sadece daha yorgun görünmüyor, dikkatini toplamakta ve öğrenmekte de ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Üstelik uyku, büyüme hormonu salgısının en yüksek olduğu zaman dilimini de kapsıyor. Yani çocuklar fiziksel olarak da olumsuz etkileniyor. İsmail Hakkı Akbeyaz, mavi ışığa maruz kalmanın akşam veya gece saatlerindeki risklerini şu şekilde sıralıyor:
"Uyku, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Uyku sırasında büyüme hormonu salgılanır, bu da fiziksel gelişimi destekler. Aynı zamanda uyku, öğrenilen bilgilerin hafızaya kaydedilmesine ve dikkat süresinin artmasına yardımcı olur. Yetersiz uyku ise öğrenme güçlükleri, davranış problemleri ve hastalıklara yatkınlık gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, çocukların düzenli ve kaliteli uyku almaları büyük önem taşır."

AİLELERE ÖNERİLER
Mavi ışığın yıkıcı etkisini sadece “gece moduna” geçerek veya mavi ışık filtreli gözlük kullanarak ortadan kaldırmak mümkün değil. Evet, bu önlemler belirli bir koruma sağlıyor ama esas hedef, çocukları ekran başından çekip ilgilerini başka şeylere yönlendirmek olmalı. Peki aileler somut olarak neler yapabilir?
Gece modu ve filtreler kullanın: Cihazlardaki mavi ışık filtreleri veya gece modu, yansıyan ışığı kısmen azaltır. Ancak tamamen engelleyemediği için tek başına yeterli değil.
Mavi ışık filtreli gözlükler: Yüksek enerjili ışığı büyük ölçüde bloke etse de, maruziyeti sıfıra indirmek yine mümkün değil.
Ekran dışı aktiviteler teşvik edin: Kitap okumayı, boyama yapmayı veya ailece oyun oynamayı ön plana çıkarın. Böylece çocuklar ekranın yerine başka zevkli alternatifler bulabilir.
Uyku ortamını düzenleyin: Oda karanlık, sessiz ve serin olmalı. Bu şartlar, melatonin salgısının desteklenmesi açısından kritik.
Ekran süresine sınır koyun: Özellikle yatma saatinden 1-2 saat önce cihazları tamamen kapatmak, çocukların beyinlerini uyku moduna geçirmeye yardımcı olur.
Kaynak / TRT Haber