Ekonomi Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın yüzde 50'de sabit tuttuğu faizle ilgili değerlendirmede bulundu.
İŞTE ALAATTİN AKTAŞ'IN YAZISI:
Faiz sabit, Merkez Bankası “Önce enflasyon beklentisi düzelsin” diyor
Merkez Bankası’nın politika faizi tahmin edildiği gibi değiştirilmedi ve yüzde 50’de sabit tutuldu.
Böylece mart ayında yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkarılan faiz beşinci toplantıda da değiştirilmemiş oldu.
Daha önce Mart 2021’de yüzde 19’a çıkarılan politika faizi beş toplantıda bu düzeyde tutulduktan sonra Eylül 2021'de indirilmeye başlanmıştı.
Faizin ne kadar süre aynı düzeyde kaldığına ilişkin olarak 2021 öncesine bakmak pek anlamlı değil, çünkü politika faizi olarak haftalık repo dışındaki vadelerin faizinin dikkate alındığı dönemler de oldu.
Eylül 2021’deki indirimle nasıl bir sürece girildiği hafızalarda tazeliğini koruyor. O dönem tam anlamıyla yapılmaması gereken yapıldı.
Şimdi ise durum tam tersi. Kamuoyunda bir faiz indirimi beklentisi var, aslında Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasına kadar vardı demek daha doğru. Merkez Bankası dünkü açıklamasında tavrını bir kez daha net bir şekilde ortaya koydu, bir indirimin yakın zamanda pek söz konusu olmayacağını somut olarak ifade etti.
Aslında eylülde bir faiz indirimi gündeme gelebilir, bu kapı tümüyle kapanmış sayılmaz. Ilımlı bir indirim olabilir, kaldı ki bu indirim kesinlikle Eylül 2021’deki gibi bir etki yapmaz. O dönem enflasyon yükselme eğilimindeyken gidilen faiz indirimi Türkiye’yi ekonomik felakete sürüklemişti. Oysa bu kez durum tam tersi sayılır, giderek tıkanan ekonomiyi ve kaygı duyulan durgunluğu aşmak için indirim düşünülebilir.
Bakalım önümüzdeki bir ay neler getirecek. Hem unutmayalım, Türkiye’de faiz kararları çoğunlukla ekonominin gereklerine göre değil, siyasetçinin tercihlerine göre verilir.
“Önce beklentiler!”
Merkez Bankası’nın PPK açıklamalarında “enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun yakından izlendiği” belirtilirdi. Bu kez enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının çok daha önemli olduğunun altı çizildi:
“Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun dezenflasyon süreci açısından göreli öneminin arttığını vurgulamıştır.“
Aslında Merkez Bankası dolambaçlı bir şekilde ifade etmiş. Daha yalın bir şekilde şöyle demek herhalde yanlış olmaz:
“Bu enflasyon beklentisiyle ve bu fiyatlama davranışıyla enflasyonu öyle kolay kolay düşürmek mümkün değil...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ