Ahmet Davutoğlu… Otur… Sıfır!

Türkiye adım adım kaybederken Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikası da “stratejik derinliği” de anlaşılmıştır. Kendisine bundan sonrası için en fazla “geçmiş olsun” diyebiliriz.

ABONE OL

Haberler / Analiz

28 Haziran 2012 Perşembe 22:54

PAYLAŞ

Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı’na getirildiği dönemi anımsıyor musunuz bilmiyoruz. Şöyle bir hava esmişti: Türkiye dış politikasında yepyeni bir dönem başlayacak, tüm dünyada etkin bir devlet olacağız, her kıtaya açılacağız, özellikle Orta Doğu’da herkes karşımızda hazır ola geçecek, Osmanlı’nın ruhu tekrar şahlanacak ve emperyal bir güç olacağız. Özellikle bir de komşularımızla sıfır sorun hedefi vardı ki, adeta yemeyip yanında yatılacak lezzetteydi.

Bu imaj, öylesine havadan gelen bir imaj değildi. Davutoğlu sık sık bu imajı besleyecek açıklamalar yapıyor, attı mı mangalda kül bırakmıyordu. Galiba söylediklerine inanıyordu da. Milletvekili olmadan tepeden Bakan yapılması bu inanca sadece kendisinin sahip olmadığını, başkalarını da inandırdığını gösteriyordu.

Derken o da ne? Fransa’yla kavgaya tutuştuk, Almanya ile zaten öteden beri gergin olan ilişkiler aynen devam etti, İsrail’le kavga zirve noktasına vardı. Sadece bu kadar mı? İran gün aşırı Türkiye’yi yerin dibine batıran açıklamalar yaptı/yapıyor, Irak derseniz ülkelerini yerle bir eden ABD’den bile daha fazla tepkili Türkiye’ye, gün aşırı “İçişlerimize karışmaktan uzak durun” açıklamaları geliyor, “gardaş” gazıyla idare ettiğimiz Azerilerle bile çekişmeye başladık. Diğer ülkeleri saymıyoruz bile.

Derken Suriye…

Hepiniz izliyorsunuz. Davutoğlu yönetimindeki Osmanlı hükümranlığının tekrar tesisi hayali geldi Suriye duvarına tosladı ve tuz buz oldu.

Suriye krizi sadece düşen uçak, bulunamayan pilotlar, ilgili tartışmalardan ibaret değil.

Belki uçağın enkazı hala bulunamadı ama enkazın altındaki çok net ve tüm görünürlüğüyle ortada.

O enkazın altında can çekişenlere baktığınızda Davutoğlu’nu hemen göreceksiniz.

Çünkü; “Sıfır sorun vizyonundan sıfır komşu”ya geçişin ya da “dünyaya diz çöktüren devlet” hedefinden “dünya âleme rezil olan devlet” görüntüsünün en çarpıcı ifadesidir Suriye krizi.

Çünkü; desteksiz atmanın sonunun nereye varacağının göstergesidir Suriye krizi.

Çünkü; daldığınız “stratejik derinliğin” içinde kulaç ata ata boğulmanızın resmidir Suriye krizi.

Ve Esad’ı ya da Maliki’yi ya da bir başka birini suçlamak bile kurtaramaz artık sizi. Çünkü hedefi koyan da sizsiniz, o hedef altında kalan da.

Davutoğlu üniversite hocalığından gelme. Muhtemelen teorisi kuvvetlidir. Ama pratikte fena halde çaktı.

Türkiye adım adım kaybederken Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikası da “stratejik derinliği” de anlaşılmıştır. Kendisine bundan sonrası için en fazla “geçmiş olsun” diyebiliriz.

Otur… Sıfır!

YORUM EKLE

YORUMLAR

Misafir
14 Ağustos 2012 Salı 12:45

Davutoğlunu destekleyenler akdeniz üniversitesinde yüz naklinden sonra beyin naklinede başlanmış,bir ara uğrayında olmayan beyninize takviye yaptırın.sizin gibilere laf anlatmak beyhude çaba beyin olmadıktan sonra, ne diyordu zamanında eski hocanız erbakan,kellim kellim la yenfa...

Misafir
9 Ağustos 2012 Perşembe 18:21

Eğer bir not verelicekse öğretim üyesi bir Hoca olma sıfatıyla Davutoğlu uygun düşer.Türkiyenin dış politikası hiç olmadığı kadar başarılı ve bunda kuşkusuz en büyük pay Davutoğlu'nundur.Türkiye büyüklüğünü gösterirken birilerin eli armut toplamıyacaktı.Üzerlerine düşen görevi yapıyorlar ancak ülkemizde hangi hikmete binaen anlaşılmayan haset ve fesat var.Halkımız çok şükür olayları farkında.

Misafir
8 Ağustos 2012 Çarşamba 15:10

şamaroğlanına döndük, israil gemimizi basıp 9 vatandaş öldürüyor, obama sopa gösteriyor, pkk kararkol basıyor, uçağımızı birileri düşürüyor, oooof davutoğlu of

Misafir
8 Ağustos 2012 Çarşamba 02:49

Eh be yavrum ne zaman bu milletin gözünün önündeki perde kalkacakta gerçekleri görecek bilemiyorum. Ama umarım çok geçmeden olur. Gerçekleri gördüğün zaman böyle düşündüğün için utanacaksın.Lütfen biraz daha sorgulayıcı ol, biraz daha oku, araştır, neden?nasıl? demeyi bil,her yapılan işin sonuçlarını takip et, bir şey duyduğunda sonuna kadar araştır. Yoksa gerçekleri göremediğin her geçen gün tehlikenin boyutu artıyor.Unutma gözünü kapatınca kötü şeyler yok olmaz. Uyanık ve dikkatli olmalıyız.

Misafir
6 Ağustos 2012 Pazartesi 23:31

ahmet davutoğlunun tırnağı olamasınız. sizi satın alınmış kızıl elma

Misafir
6 Ağustos 2012 Pazartesi 11:01

Serdar Turgutun bugünkü yazısını okuyunca zaten farkında olduğum olayı bütün yönleriyle anladım.bir yandan içime acı bir gülümseme geliyor,Ahmet hocaya 0 veren zatı muhterem sen kimsin?çapın ne?Eğitimin ne?Bilgin,kariyerin ne?Bu kadar komik ve alçak duruma düşmeyin.herşeyin farkındayız,sen beyhude çabanın içindesin.Ahmet Davutoğlu büyük bir devlet adamı ve gerçek bir entellektüeldir ve geleceğin başbakanıdır.Kimi yemek istediniz de size yem yaptık?Akıllanın artık.Acınası zavallılar..

Misafir
4 Ağustos 2012 Cumartesi 18:53

Beyin yerine bağırsaklarını kullanan bir kısım fanatik, halen kör taraftarlığı sürdürüyor. Dış politikamız tarihimizin en kötü, en başarısız dönemini yaşıyor maalesef. Sıfır sorun bir yana, hiçbir dönemde olmadığı kadar çatışma yaşıyoruz komşularımızla. Korkarım bir bakan değişikliğiyle halledilebilecek başarısızlık değil bu.

Misafir
2 Ağustos 2012 Perşembe 21:50

hakikaten çok güzel analiz edilmiş.sayın dışişleri bakanımızın maşallah dediği bir hafta yaşıyor:)

Misafir
29 Temmuz 2012 Pazar 00:16

kambersiz düğün zatı muhteremsiz yorum olmaz. ara sıra okudukça akşamları gülüyorum.

Misafir
27 Temmuz 2012 Cuma 18:18

totem adlı arkadaş kabul et artık akp çuvalladı.militarizmi savunanlarda sağ kesimdi diktatöryayıda savunan sağ kesim.