Abbas Güçlü, Milliyet gazetesindeki yazısında diplomalı işsizliğe vurgu yaparak, "Diplomayla bu işin çözüleceğini sandık. Adeta diploma koleksiyonu yaptık. Hiçbir işe yaramadıklarını anladığımızda ise iş işten çoktan geçmişti" dedi.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI ŞÖYLE:
İstihdam odaklı mesleki eğitim?
LGS ve YKS’ye 4 milyondan fazla öğrenci girdi. Aileleriyle birlikte 10 milyondan fazla kişi için şu günlerde okul ve meslek seçiminden çok daha önemli bir şey yok.
İyi bir okul ve iyi bir mesleğin gelecek için öneminin fazlasıyla farkındalar ama sayıları o kadar az ki! Dar alanda kıvranıp duruyor olmaları bu yüzden. Diplomayla bu işin çözüleceğini sandık. Adeta diploma koleksiyonu yaptık. Hiçbir işe yaramadıklarını anladığımızda ise iş işten çoktan geçmişti!..
Şu anda diplomalı işsiz ve öğrenim gördüğü alanın dışında üç kuruşa çalışan genç sayısının on milyondan fazla olduğu söyleniyor. Eksiği vardır, fazlası yoktur.
Bırakın lise üniversite diplomasını, master ve doktora yapanlar bile aradığı işi bulamıyor!..
Peki bu noktada istihdam odaklı eğitime ve insan gücü planlamasına gerektiği önemi veriyor muyuz? Evet demek mümkün değil.
Sınav odaklı eğitimin adeta köleleri haline geldik ve gözümüz ondan başka bir şey görmez oldu… Her yere üniversite açtık, barajları kaldırdık, isteyen herkesi üniversiteli hatta üniversite mezunu yaptık. Bu durum, önceleri hoşumuza gitti ama önemli olanın diploma değil yetkinlik yani diploma ötesi kazanımlar olduğunu anladığımızda tren çoktan kaçmıştı!
Önceki nesilleri bu sınav ve diploma illüzyonundan kurtaramadık, hiç olmazsa bundan sonrakiler için gayret göstermeliyiz.
İşte bu noktada mesleki eğitim ve meslek liseleri ile meslek yüksek okulları karşımıza çıkıyor. Peki onlar böylesi bir sorumluluğu ve yükü omuzlamaya hazırlar mı? Asıl önemli olan bu!..
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ