Turktime

Abbas Güçlü: Eleştiriyi saygısızlık olarak görenler var

Milliyet yazarı Abbas Güçlü, eğitimle ilgili yazılarını yazmaya devam ediyor. Güçlü, eleştiri konusuyla ilgli dikkat çeken ifadeler kullandı.
ABONE OL
Abone Ol
Abbas Güçlü: Eleştiriyi saygısızlık olarak görenler var
Haberler / Medya
2 Şubat 2025 Pazar 15:27
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Eleştirmenin saygısızlık olarak algılandığını dile getiren Abbas Güçlü, "Bu yüzden de “Saygısızlık etme, sus otur, oturduğun yerde” diye başlayan cümlelere, artık öylesine alıştık ya da alıştırıldık ki adeta yaşam biçimimiz haline geldi" dedi.

ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI ŞÖYLE:

Takdir mi daha zor eleştiri mi?

Esen rüzgara göre şakşakçılık en kolayı.

Geleni alkışlarsın, gideni eleştirirsin.

Takdir etmek için gerekçeye gerek yoktur.

İçimden geldi, boyunu posunu, konuşmasını, duruşunu seviyorum deyip alkışlarsın, kimse de bir şey demez.

En fazla “yalaka”, “yandaş”, “şakşakçı” deniliyor ki, onu da artık takan kalmadı. Hatta bununla şeref nişanesi gibi böbürlenenler bile var…

Eleştiri öyle mi?

Donanımlı olmanız ve elinizde ciddi argümanlar olması şart. Yoksa canınıza okumak için fırsat kollayanlar, sizi bir anda eleştiren konumundan eleştirilen noktasına getiriverirler. Eleştiri konusu unutulur ya da unutturulur farklı konular tartışılmaya başlar. Yaşadığımız son olaylara bir de bu gözle bakın, eminim ki bir çırpıda onlarca örnek göreceksiniz!..

Eğitimde eleştiri?

Eğitimde de durum farklı değil. Dersin yapılış şeklinden ödevlere, yemeklerden servislere, müfredattan mülakata, liyakattan keyfiliğe, kaliteden hormonlu notlara, ticarileşmeden akran zorbalığına, sendikalaşmadan yanlışları haykırmaya yönelik en ufak bir serzenişte bulunduğunuzda “canınız yanar” yönünde bir algı oluştu.

Methiye dizme konusunda ise bir sınır yok. Bazen öylesine rahatsız edici boyutlara geliyor ki, “Alkışa biraz ara verin de lafımı bitireyim” ya da “Bütün bu yaptıklarımızın yanı sıra elbette kat edeceğimiz daha çok uzun yol var” yönünde uyarılar yapılmak zorunda kalıyor. Biri hiç baş ağrıtmıyor hatta yol, su, elektrik olarak size geri dönüyor, diğeri ise her türlü belaya davetiye çıkartıyor. Toplumların giderek eleştiri kültüründen uzaklaşıp, şakşakçılığa yönelmesinin ana gerekçelerinden biri de bu değil mi?

Sorma, sorgulama, kendini özgürce ifade etme, eğitimin en temel felsefelerinden biri olarak görülse de, hükümet programlarının vazgeçilmez sözcükleri arasında yer alsa da, sormayı, sorgulamayı ve özellikle de eleştiriyi saygısızlık olarak görenlerimiz var. Bu yüzden de “Saygısızlık etme, sus otur, oturduğun yerde” diye başlayan cümlelere, artık öylesine alıştık ya da alıştırıldık ki adeta yaşam biçimimiz haline geldi.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime