TURKTIME / ABD'nin geri çekilmesi son aşamaya girerken, Afgan hükümet güçleri ile Taliban arasındaki çatışmalarında şiddeti tırmandı. Taliban, bu çatışmalarda birçok bölgenin konrolünü ele geçirirken, Afgan güvenlik güçlerinin silahlarını bıraktığı ve kontrol ettikleri bölgeleri Taliban'a teslim ettiklerine dair birçok durum rapor edildi. Taliban sözcüleride, bu raporları doğrularcasına, çoğu bölgenin pazarlıkla ve savaşmadan alındığını açıkladı.
Taliban'ın sahada kazandığı bu askeri başarılar sonrası dikkatler, Taliban'ın Kabil'e ne zaman saldırı düzenleyeceği ve hükümet güçlerinin tutabilecek olup olmayacağına çevrildi. Afgan hükümetinin düşüşüyle ilgili değerlendirmeler değişiyor; ABD'nin istihbarat ve askeri desteğinden yoksun hükümetin kısa sürede düşeceği veya altı aydan fazla dayanabileceği yönünde.
Sahada yaşanan gelişmelerin aksine Taliban sözcüleri, önümüzdeki ay hükümet ile barış sürecini hızlandırmayı planladıklarını ve yazılı bir barış önerisi sunmaya hazırlandıklarını açıkladı.
TALİBAN: BARIŞÇIL BİR ÇÖZÜM ARZULUYORUZ
Sözcüler açıklamalarında “Savaş alanında üstünlük bizde olsa da görüşmeler ve diyalog konusunda çok ciddiyiz” ifadelerini kullandılar. Yakın zamanda Moskova'da yapılan bir toplantı sonrası Taliban'ın üst düzey yetkililerinden biri, barışçıl bir çözümü arzuladıklarını yineledi.
Yaşanan tüm bu gelişmeler sonrası kilit soru, bölgesel ve uluslararası güçlerin Afganistan'da tarafları müzakere edilmiş bir çözüme teşvik etmek için harekete geçip geçemeyeceğidir.
Bunun için geç olduğu değerlendirmeleri yapılsada kolektif bir anlayış için hala zaman var. En acil yapılması gereken, bölge devletlerinin ve büyük güçlerin, savaşan Afgan taraflarını silahlandırmaktan vazgeçmeleridir. Bu yönde yayınlanacak ortak bir deklarasyon dikkate alınabilir.
Bölgesel ve uluslarası güçler, geçici bir hükümetle düzenli bir geçiş için savaşan Afgan taraflar üzerinde çalışmaya teşvik etmek için baskı kurmayı düşünmelidir. Bunun için çok geç olduğu iddia edilebilir. Ancak daha fazla acının yaşanmaması son bir çaba için zaman bulunmakta. Durumun kendiliğinden çözülmesini beklemekten veya basmakalıp açıklamalar yapmaktan çok daha iyidir.
BARIŞÇIL BİR ÇÖZÜM İÇİN MÜZAKERE TEŞVİK EDİLMELİ
Bölgesel ve uluslarası güçler savaşan Afgan taraflara barışçıl bir çözüm için müzakereyi teşvik edecek bir öneri sunabilir. Bu öneri temelde üç özellik içerebilir;
Birincisi, özellikle Taliban'ın Doha anlaşmasıyla kazandıklarını kaybetmek yerine pekiştirmek isteyeceğinden, Taliban'a kazandırma güvencesi.
İkincisi, BM yaptırım listesinde yer alan kişi ve kuruluşların çıkarılması sürecini başlatma teklifi; bu, Doha anlaşmasıyla Taliban'a, Afgan hükümeti ile görüşmelere başlaması karşılığında vaat edilmişti.
Üçüncüsü, Kabil'deki bir sonraki hükümetin savaştan harap olmuş bir ülkeyi yeniden inşa etmek için ihtiyaç duyacağı uluslararası ekonomik yardımın güvencesi. Barış vaadinde bulunmak, aynı zamanda Afgan taraflara barış ve istikrar fırsatını boşa harcamamaları için kamuoyu baskısını harekete geçirmeyi amaçlamalıdır.
Ancak ABD'nin başarısız olduğu yerde bölgesel ve uluslarası güçler başarılı olup olmayacağını zaman gösterecektir.