Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca geçen yıl, çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturan 95 bin ton tıbbi atığın bertaraf edildiği bildirildi.
AA muhabirinin Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, mikrobiyolojik laboratuvar atıkları, kan, kan ürünleri ve bunlara bulaşmış nesneler, kullanılmış ameliyat giysileri, diyaliz ve karantina atıkları, bakteri ve virüs içeren hava filtreleri, hastalık taşıyan hayvanlara temas eden her türlü malzeme, insan dokuları, otopsi materyali, plasenta, enjektör iğneleri, enfekte diğer cam ve benzeri nesnelerden oluşan tıbbi atıkların yönetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2017'de revize edilen Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde sağlanıyor.
Bu kapsamda enfeksiyon yapıcı olarak tanımlanan, herhangi bir ön işleme tabi tutulmamış, sağlık ve veterinerlik kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıklar düzenli depolama alanlarına kabul edilmediği için bu atıklar yakılarak bertaraf ediliyor ya da sterilizasyon işlemine tabi tutularak zararsız hale getiriliyor.
Bertaraf işlemi, öncelikli olarak muayenehaneler, aile sağlık merkezleri, diş klinikleri, tıp merkezleri, hastaneler gibi sağlık kuruluşlarında oluşan tıbbi atıkların güvenli bir şekilde toplanmasıyla başlıyor. Söz konusu atıklar, kırmızı renkli özel plastik torbalar kullanılarak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından lisanslı, özel olarak dizayn ve imal edilmiş araçlarla toplanıyor.
Daha sonra bu atıklar Bakanlık kontrolünde belediyeler tarafından işletilen veya işlettirilen sterilizasyon tesisi ya da yakma tesislerine götürülerek, bertaraf ediliyor.
Bu işlemler için Türkiye'de 2010'da 17 sterilizasyon ve bir yakma tesisi bulunurken 2017 itibarıyla sterilizasyon tesislerinin sayısı 57'ye, yakma tesislerinin sayısı 3'e yükseldi. Bu tesislerde 2012'de yaklaşık 84 bin ton, 2013'de 87 bin ton, 2014'de 91 bin ton, 2015'te 94 bin ton ve 2016'da ise 95 bin ton tıbbi atığın güvenli bir şekilde bertarafı sağlandı.
Yok edilmeyen tıbbi atıklar, çevreye verdikleri zararın yanı sıra insan sağlığını da tehdit ediyor. Çünkü tıbbi atıklardaki mikroplar, derideki batma, kesi, solunum veya sindirim yoluyla insan vücuduna girerek, HIV ve hepatit B-C virüsleri başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığın yayılması konusunda tehdit oluşturuyor.
AA