Argumentı i Faktı gazetesine demeç veren Şoygu, Kırım'da barışın korunması sürecinde arka planda var olan durumu anlattı.
Ukrayna'daki yöneticilerin 2000'li yıllardan başlayarak ülkeyi yok etmeye başladıklarına ve buna yol açan tarafın Rusya olmadığını kaydeden Şoygu, "Tanrı'ya şükür, 2014 yılında Devlet Başkanımız Putin'in liderliğinde Kırım'da barışı korumayı başardık. Bu nedenle, eğer Ukraynalı neo-faşistler, aşırı milliyetçileri, aşırılık yanlıları ile Avrupa ülkelerinden ve ABD'den paralı askerler Kiev'deki devlet darbesinden sonra planladıkları gibi Kırım'a girselerdi, sizi temin ederim ki bir felaket yaşanırdı. Orada öyle bir yangın yeri oluşurdu ki, tüm dünya söndüremezdi" ifadelerini kullandı.
Şoygu, 'insanlık dışı mahlukatların' Ukrayna ordusuyla birlikte kendi birliklerini Donetsk ve Lugansk'a sokma çabalarının sonuçlarını hala daha görmeye devam ettiklerini vurguladı.
Kırım, Mart 2014'te düzenlenen referandum sonucunda Ukrayna'dan ayrılarak, Rusya topraklarına geri dönmüştü.
Ukrayna ve Batılı ülkeler Kırım'ı geri almak için birtakım girişimlerde bulunsa da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırım konusunun kapandığını ve yarımadanın Rusya toprağı olarak kalacağını vurgulamıştı.