VAKTİNDE KILINAMAYAN SABAH NAMAZLARININ VEBALİ..
Geçenlerde, bir cami imamının arkadaşlarıyla yaptığı konuşmaya kulak misafiri olmuştum..
İmamın dediklerini özetleyeyim, sizler de dinlemiş olun:
-Şu yaz saati uygulaması yüzünden sabahları camide cemaatle namaz kılamaz olduk..
Yıllardır sabah namazını camide kılan çoğu Müslüman, işime yetişeceğim diye namaza gelemiyor.. Bazılarını yıllardır tanırım, yılladır sabah namazlarını gelir camimizde kılarlardı..
Ama ne var ki son zamanlarda gelemez oldular.. Rastladığım bir arkadaşa bir gün sordum.. Şu cevabı verdi:
-Ne yapayım, sabah namazımı kılacak olursam işime zamanında yetişemiyorum, kılarsam işe geç kalıyorum, maaşımdan kesiliyor.. Bu yüzden namazı kazaya bırakıyorum..
Meğer bu problem yüzlerce, binlerce Müslümanın meselesiymiş..
Şimdi İstanbul’daki duruma bir göz gezdirelim..
Güneşin doğum saati 8.17..
Sabah ezanı 8’e çeyrek kala okunuyor.. Oysa insanlar, fabrika veya ticarethane işçisi, esnaf, bakkal, gazete müvezzii falan.. Kimisi saat 8’de dükkanını açmak, pek çoğu en geç 8.30 da işyerinde olmak zorunda..
Sabahları ulaşım vasıtaları da bir felaket, hepsi tıklım tıklım..
İstanbul trafiği kilitlenmiş..
Ortalık karanlık.. Daha güneş bile doğmamış olduğu için itişe kakışa, güç bela bir minübüs veya otobüste yer bulabiliyorlar..
Her gün aynı eziyetleri çekmiş olanlar, vasıtalarda artık birbirlerini tanımış durumdalar..
Aralarında sohbet ediyorlar:
“Bu yaz saati uygulamasını hala devam ettirenlere beddua ediyorum.. Artık sabah namazımızı kılamaz olduk.. Günahı vebali herhalde bu kararda diretenlerin boynunadır..”
Hal böyle iken, itiraf etmeliyim ki, ben bu konularda fazla bilgiye sahibi değilim..
Camide cemaatsiz sabah namazı kıldıklarından şikayet eden imam ve arkadaşlarının sohbetleri sırasında kulak misafiri olduğum kadarıyla konuyu öğrenmiş oldum.
Kış günlerinde yaz saati uygulamasının devam ettirilmesinden, meğer bütün öğrenci velileri de şikayetçi imişler.. Öğrenci olan çocuklarını, torunlarını karanlıkta okula götürüp getirmekteymişler..
Tabii Hükümet neden bunlara göz yumuyor, şu kış günlerinde hala yaz saati uygulamakta devam ediyor, bunun da sebebini bilmiyorum..
Bu uygulama sanayi için mi yararlıdır, elektrik sarfiyatı ile mi ilgilidir?.. Milli ekonomide zarara mı sebep olmaktadır, yoksa yararlı mıdır? Bunları da bilmem..
Biraz olsun bilgi sahibi olayım diye, internete yaz saat uygulaması yazdım..
Şunları öğrendim:
“7 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan sürekli yaz saati uygulamasına bu yıl da devam edilecekmiş..
28 Ekim 2018 Pazar günü saat 04.00'ten itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat geri alınması kararlaştırılmış..”
Yani başımızdakiler, dokuz ay daha, bu manevi eziyete devam edeceklermiş..
Şu günah ve vebal meselesi hakkında ne düşünmekteler, onu bilemiyorum...