Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
2 Gizli Servis Gezi Eylemlerini “Bomba Ve Silahla” Provoke Hazırlığında!
Talat Atilla
YAZARLAR
10 Haziran 2013 Pazartesi

2 Gizli Servis Gezi Eylemlerini “Bomba Ve Silahla” Provoke Hazırlığında!

Geçtiğimiz Pazar günü TV8’de Erkan Tan’ın programında söylediğim, “150 silahlı militan gezi eylemlerini ağır silahlarla provoke edecek” sözlerimi bu yazımla biraz daha açmak istiyorum.

Ağır silahlar ifademe bombalı eylemlerin de girdiğini eklemek durumundayım.

Şu biliniyor ki; halkın sokakta olduğu zamanlar, provokasyonların en kolay uygulanabildiği zamanlardır.

Suriye yanı başımızda alev topu gibi kaynarken, bir AVM yüzünden halkı meydanlara indirmek Başbakan’ın kalibresine uygun bir durum değildi.

Gezi Parkı protestolarının temel nedeni iktidarın kendi özel yaşam alanlarına müdahale ettiği kaygısıdır.

Ne yazık ki Erdoğan’ın bazı açıklamalarının bu kaygıyı beslediği gerçeğini es geçemeyiz. Erdoğan’ın, Suriye meselesi çözülene kadar Türkiye’yi her türlü gerilimden uzak tutması gerekirdi.

Olan oldu. Ve ateşin Türkiye topraklarına taşınması için faaliyetler de başladı. Geçen hafta Hatay sınırında Türkiye’ye 400 kg patlayıcı sokulduğunu biliyorsunuz. Reyhanlı’da bir sokağı yok eden patlayıcı miktarının 250 kg olduğu düşünüldüğünde olayın vehametini daha iyi anlarız.

Peki bu patlayıcılar nasıl kullanılacaktı?

Patlayıcıları yakalayan emniyet birimleri, çok kritik bir operasyona daha imza attılar. İran Gizli servisi tarafından bombalı eylem için Türkiye’ye gönderilen iki İran ajanı yakalandı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde İran İstihbarat Teşkilatı Vezaret-i Ettalahat’a bağlı olarak çalıştığı öğrenilen iki İranlı bombalı eylem hazırlığındayken ele geçirildi. İranlı ajanların Gezi Parkı olaylarının etkisini daha da arttırarak, Türkiye'yi Laik&Antilaik ve Alevi&Sünni  savaşının içine sokacak bir eylem planladıkları düşünülüyor.

İran Gizli Servisi tarafından Türkiye’ye gönderilen ajanların bomba uzmanı oldukları ve Türkiye’yi kana bulama hazırlıkları içinde olduklarına dair ciddi bilgiler geliyor.

Haziran’da Yüksekova ilçesi Esendere sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaparken yakalanan ajanlardan Besri Engüdar’ın uzun süredir Yüksekova üzerine çalıştığı ve KOMALA örgütü yöneticileriyle de bağlantılı olduğu belirlendi.

Sansasyonel eylem hazırlığı içerisindeyken yakalanan Besri Engüdar’ın daha önce de PKK içerisinde ajanlık faaliyeti yürüttüğü ve 2008 yılında PKK'dan ayrılarak ülkesine döndüğü belirtildi.

Başta İran Gizli Servisi olmak üzere, birisi içeride 3 örgüt, ağır silahlar ve bombalarla Gezi protestolarını kana bulamak için fırsat kolluyorlar.

Allah fırsat vermesin.

 

Zor virajda Gökçek

Belediye Başkanlığı yaptıkları dönem Erdoğan ve Gökçek birbirlerine isimleriyle hitap edecek kadar yakındılar. AKP içinde Gökçek’ten haz etmeyen önemli bir yönetici grubunun telkinlerinin de etkisiyle Erdoğan ve Gökçek’in arası yaklaşık 4-5 senedir bazen orta, bazen de acı kahve kıvamında oldu. Hatta bazen ipler o kadar gerildi ki, Erdoğan’ın Gökçek’i sildiği bilgisi AKP’nin üst düzey yöneticileri tarafından gazetecilerle yapılan özel sohbetlerde dillendirildi. Önceki adaylığı son anda gerçekleşti. Yaklaşan yerel seçimlerde ise Gökçek’e şans verenlerin oranı oldukça düşüktü. Doğrusu bu kamuoyunun oluşmasında CHP’den ziyade AKP’li yöneticilerin Gökçek aleyhine yaptıkları gizli kulislerin etkisi çok büyük oldu. Cumhurbaşkanı ve Arınç’ın son olaylar nedeniyle arasına mesafe koyduğu Başbakan Erdoğan’a en açık, en büyük destek, Melih Gökçek’ten geldi. Hatta bu öyle bir destekti ki, neredeyse tek başına Erdoğan’ı desteklemek için 40-50 kilometrelik yolu dolduran 1 milyona yakın olduğu söylenilen kalabalığın baş organizatörü Melih Gökçek oldu. Erdoğan ve Gökçek en çok eleştirdiğim siyasetçilerden birisidir ama Gökçek’in zor zamandaki bu vefası insan olarak beni etkiledi. Bilmiyorum, belkide hayatımın büyük bölümü vefasızlığa uğramakla geçtiği için, vefa nereden, kimden gelirse gelsin yüreğim titrer, etkilenirim.

Bekleyen hesap!

Şu an Gezi Parkı olayları çok sıcak olduğu için Başbakan Erdoğan asıl hesabını beklemeye aldı.

O hesap; kendisi yurt dışındayken Gül ve Arınç’ın kendisine yaptığını düşündüğü operasyonlar. Gül ve Arınç’ın açıklamaları, birlikte verdikleri “blok” görüntüsü Erdoğan’ı  rahatsız etti.

Geziye katılanların anlattıklarına göre Erdoğan, açıklamaları an be an takip etti ve hayli sinirlendi.

Erdoğan bu hesabı göreceğini dün Ankara’da halifeler ve sultanlar arasında farklılıklar üzerinden verdiği mesajla belli etti aslında. Bunun notunu aldım demekti o mesajlar.

Bir diğer rahatsızlık ise karşılama ile ilgiliydi.

Parti sözcüsü Hüseyin Çelik çıkıp açıkça “Erdoğan’ın gövde gösterisine ihtiyacı yok karşılamaya gitmeyin” dedi.

Erdoğan geçmişten beri teşkilatlarla aracısız konuşan biri. Çelik bunu söylerken Tunus’tan teşkilatlara karşılama emri çoktan verilmişti bile. Uçaktan inip hazır bekleyen “ses” aracının üstüne çıktığında yine elinde önceden hazırlanmış “metni” vardı. Havalimanındaki kalabalık nedeniyle yüzlerce kişi uçağını kaçırdı. Mağduriyet oluştu. Erdoğan şimdi iki büyük mitingle hem kamuoyuna hem de Gül&Arınç Bloğu’na “en güçlü benim” mesajını verecek.

Patronlara “ümüğünüzü sıkarım” mesajını açıkça meydandan veren Erdoğan, Gül’ün “mesaj alındı” açıklamasının hesabını ise başka uygun bir zamana bıraktı. Olayların üzerinden 14 gün geçmesine rağmen Erdoğan’ın Gül’ü aramadığını da son not olarak aktarayım...

 

Şu gazeteciler!

Medya eleştirileri de yaptığım için gazetecilerin büyük bir bölümünün ne olduğunu, ne olmadığını, hangi işlerle, hangi yöntemlerle zengin olduklarını, karekter gravitelerini iyi bilirim.

Fırsat oldukça da yazıyorum.

Yazmadıklarımı, yer olmadığı için ya da çeşitli nedenlerle zamanlamasını uygun görmediklerimi de yeni çıkaracağım kitabımda yazacağım.

Gazetecilerin kendilerinde hayali güç vehmetmesinin, “Önce benim çıkarım” demesinin, egoları için yaşamalarının bedelini Cumhuriyet tarihi boyunca sıradan insanlar ödedi.

Bu insanlar gün geldi tüm silikliklerine rağmen, ülkenin büyük gazetelerinde yönetici oldular, gün geldi hep pusuya yatıp geçiş dönemlerinde en üst makamları kucaklarında buldular.

Bu gidişe dur demek için çelikten bir tuğla da ben koyacağım tarih duvarına!

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 16 Haziran 2013 Pazar 22:55
Yapilan mitinglerle cevap verdi sertliginin asil sebebiydi.. bu konuda yarin insallah detayli bilgi ve dusunceler paylasacagim. yakin zamanda bu bilgilerde paylasilacak.
 TOTEM
 16 Haziran 2013 Pazar 22:52
gunlerdir tv lerde ve sokaklarda bir tiyatro sergileniyor ben basbakanin bugun aciklayacagini dusunmustum ancak sanirim erteledi. gezi parki agac yada demokrasi muhabberleri hikaye aslinda bunu herkes biliyor ama tabi politika entrika ve samimiyetsiz bir muessese koca koca adamlar hic utanmadan yalan soyluyorlar. yahudi sermayesi Erdogana karsi bir tatbikat duzenledi ve Turkiyyedeki sermaye grubu ve yandaslari ile elindeki uluslararasi basin kuruluslarini kullandi gezi parkina mudahale ile-
 TOTEM
 16 Haziran 2013 Pazar 00:58
saat itibari ile bugun Basbakan İstanbul mitinginde onenli bilgi ve istihbaratlar paylasacak.. bombalara hazir olun.. nereden mi biliyorum? icime dogdu...
 Misafir
 15 Haziran 2013 Cumartesi 11:53
Sen ona vefa değil de siyasi hesap de istersen..Vefa gibi ahlaki kavramlarla Melih Gökçek ismi bir araya gelemez. Gökçek aslında bayrak gösteriyor, kendisini harcamaya çalışan akp'lilerden rövanş alıyor. Tayyip Erdoğan'ı her gün biraz daha avuçlarının içine alarak AKP'yi ele geçirme planında önemli bir adım atıyor. Denize düşen Tayyip de mecburen Gökçek'e sarılıyor
 Misafir
 11 Haziran 2013 Salı 17:19
Çevrenizdeki birkaç kişinin gazına gelip artık keskinleşen taraf bir sitenin sahibi oldunuz ancak kişisel olarak bukadar keskin değilsiniz sonuçta sizde şuan desteklediğiniz yapı kazansada kaybedeceksiniz,kaybetsede kaybedeceksiniz. hiçolmazsa siz uyarımı dikkate alında herşeyden sıyrılıp ben ne yapıyorum diye bir bakın.Siz basın dünyasını ne kadar iyi biliyor ve tanıyorsanız bende şuan segilenen oyunun senarist,yönetmen ve oyuncularını okadar iyi tanıyorum. Sevgiler..
 Misafir
 11 Haziran 2013 Salı 17:16
Sağduyulu tutumunuzu kaybedip bir kesimin sözcülüğüne soyundunuz!Zamanında rüyamda Başbuğada çevrendeki Iğsız,Balanlı Ve güner paşaların gazına gelip çok konuşuyorsunuz bu size hem itibat kaybettiriyor hemde enteresan bir duruma itiyor zira bu size gaz veren yapı kazansada siz kaybedeceksiniz,kaybetsede siz kaybedeceksiniz demiştim ve sonuç malum emin olun o yapı kazansada Başbuğ bundan iyi bir konumda olmayacaktı şimdi benzer durumda siz varsınız sizede rüyamda aynı uyarıyı yapıyorum-
 Misafir
 11 Haziran 2013 Salı 17:14
Sayın Atilla yaklaşık 20 li yaşlarımdan beri birçok öngörümden dolayı çok zeki olduğum söylenip birçok konuda fikrime başvuruldu ancak kimse herhangi bir uyarımı dikkate almadı ve malesef malum sonuca katlandı zira insanlar içerisine girdikleri sosyal yapı ve çevrenin öyle veya böyle etkisi altına giriyor,Mesela sizde herkesi eleştiriyorsunuz ancak kendi girdiğiniz yolun farkında değilsiniz,son dönemlerde yakınlarınızda bulunan insanların etkisine girerek yıllardır sürdürdüğünüz objektif ve-
 Misafir
 11 Haziran 2013 Salı 14:45
Sayın Atilla, Melih gökçek ve ahtivefa kelimelerini herhalde komedi olsun diye yazdınız.Ben Akparti kurucusuyum,2004 yerel yönetim seçimlerine kadar dp genel başkanlığı koltuğunu gölgeden yöneten sayın Gökçek, Ak partiye geleceği güne kadar sövdü.Sonrasında menfaatleri gereği zoraki Akpartili oldu.(DEV YÜZ ADAM PROJESİ)çünkü projeleri çaktı.Şimdide bu kadar toplanan insanları Melih gökçek ayarladı demek Akparti teşkillatlarına vallahi hakaret olur.Kendi mitingi için 5 bin kişi bulamamıştı.
 hulya
 11 Haziran 2013 Salı 13:05
Sınırlar elek gibi, içerde yabancı donanmaları koruyan ülkedeki ne gibi stratejik bilgileri aldığı tam olarak bilinmeyen bir füze kalkanı her yer çorba bu ortamda tehlikeli 150 kişi tespit edilmiş vallahi helal olsun bizim hükümetimize ALLAH olnları başımızdan eksik etmesin! Ya onlar olmasa; Yabancılar ülkemize füze kalkanı koyarlar! Sınırlarımızı eleğe çevirir terör yuvasuı yaparlar üstüne üstlük bide bizi besleyin derler ah ah hükümet olmasa bunlar olur.Ama bizim hükümetimiz var MAŞALLAH...
 hulya
 11 Haziran 2013 Salı 12:55
Türkiye'ye 1 yıl'dır yerleşen Kürecik Füze kalkanı ve konvoylarla gelen yabancı askerler burada babalarının hayrına değil TÜRK ve TÜRKİYE'nin hayrına ise hiç değiller.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime