Enflasyonu düşüreceği, kaçak göçmenlerle mücadele edeceği ve savaşları sona erdireceği vaadinde bulundu. Bu vaatlerinin de etkisiyle sandıktan zaferle çıktı.
Donald Trump'ın zaferinde beyaz, erkek ve üniversite eğitimi olmayan seçmenlerin büyük rol oynadığına dikkat çekiliyor. Ancak Trump'in Latin kökenli ve genç seçmenler arasında da oy oranını beklenmedik düzeyde arttırdığı belirtiliyor.
Trump'ın sandıktaki başarısı büyük ölçüde ekonomik vaatlerine bağlanıyor. Seçim öncesinde yapılan anketler halkın yüzde 74'nün ülkenin yanlış yönde ilerlediği görüşünde olduğunu gösteriyordu. Bir anlamda seçmenler Başkan Joe Biden'in performansından memnun kalmayarak Demokratları cezalandırdı. Kamala Harris ise Biden'den farklı politikalar izleyeceği konusunda Amerikan halkını ikna edemedi.
Aslında bir yıl öncesine göre eylül ayında fiyatlarda sadece yüzde 2.1'lik bir artış kayda geçti. Buna karşın yapılan anketler seçmenlerin yüzde 75'inin ekonominin kötü durumda olduğuna inandığını gösteriyor.
İşte bu noktada Trump'ın, vergilerde 7 trilyon dolarlık kesinti yapacağı, Meksika ve Çin gibi ülkelere ek gümrük vergileri uygulayacağı ve federal hükümeti küçülteceği vaadiyle ön plana çıktı.
Trump ayrıca Rusya-Ukrayna ile Orta Doğu'daki savaşları sona erdirerek bir yıl içinde enerji fiyatlarını yarı yarıya azaltma sözü de verdi.
Harris'e oy kaybettiren Trump'a oy kazandıran bir başka başlık ise göçmen politikası oldu.
Trump, Biden döneminde sayıları artan kaçak göçmenleri toplu olarak sınırdışı edeceği ve sınırları kapatacağı vaadiyle oy oranını artırmayı başardı.
Trump'ın elindeki metinlere bağlı kalmayarak, rakiplerini çok sert bir uslüpla eleştirerek de kendi seçmen kitlesini konsolide ettiğine dikkat çekiliyor. bir danışmanı, "Trump, Trump gibi davranarak kazandı" yorumunda bulundu.
Trump'ın elini güçlendirenlerden birisi de Elon Musk'tan aldığı destek oldu.
Harris'in ise yarışa geç başladığına dikkat çekiliyor. Biden'dan hiçbir konuda farklı düşünmediğini söyleyerek gaf yaptığı, değişim isteyen seçmeni bu nedenle ikna edemediği yorumları yapılıyor.
Seçimde rol oynayan bir başka faktörse cinsiyet. ABD'nin hala kadın bir başkana hazır olmadığını düşünenler var. Trump'ın seçmen kitlesinin çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğuna vurguda bulunuyor.
Demokratların oy kaybına uğramasının bir diğer nedeniyse Gazze Savaşı ve İsrail'e verilen destek. Kendini barış adayı olarak tanıtan Trump'ın Orta Doğu'daki savaşları bitirme vaadinde bulunarak Arap ve Müslüman seçmenlerden destek aldığı belirtiliyor. Trump, Müslüman ve Arap nüfusun yoğun olduğu kilit eyaletlerden Michigan'ı kazanmayı başardı.
Ayrıca Trump'ın "Çocukların ailelerinden izin almadan cinsiyet değiştirdikleri" yönündeki asılsız iddialarla, geleneksel değerlere sahip seçmenler üzerinde etkiliği olduğu düşünülüyor.
Demokratlar bu konularda gereğinden fazla ileri görüşlü olmakla itham ediliyor, bu konunun, zaman zaman demokratların kendi içinde bile rahatsızlığa yol açtığı söyleniyor.