Turktime

Küresel tefecilerin açtığı savaşı kim kazanacak?

Haktan Kerem Ural, koronavirüs salgınıyla birlikte tüm dünyada patlak veren ekonomik krizle ilgili bir yazı kaleme aldı. Ural, "Ya şanlı bir zafer ya da şanlı bir yenilgi bizi bekliyor." ifadelerini kullandı.
ABONE OL
Abone Ol
Küresel tefecilerin açtığı savaşı kim kazanacak?
Haberler / Ekonomi
30 Kasım 2021 Salı 12:38
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Haktan Kerem Ural, koronavirüs salgınıyla birlikte tüm dünyada patlak veren ekonomik krizle ilgili bir yazı kaleme aldı.

İşte Haktan Kerem Ural'ın yazısı:

Dünya ekonomisi küresel bir finans sisteminin içinde. Her ülke bu sisteme entegre. Kuzey Kore gibi bir istisna var ama belirleyici değil. Oyunu kuranlar, kuralları belirliyor ve oyuna katılan herkes o kurallara uymak zorunda. 

Tüm dünyada şu an en büyük sorun enflasyon. Enflasyon artışının gerisinde ise salgının tedarik zincirini kırması ve artan enerji fiyatları var. Pekçok ülke salgın döneminde para bastı, karşılıksız basılan para ise enflasyonu yükseltti.  ABD, İngiltere, Almanya yıllar sonra yüksek enflasyonla yüz yüze geldi. Her devlet yüksek enflasyona karşı kendi stratejisini belirledi. 

TÜRKİYE'DE HÜKÜMETLER EKONOMİK KRİZLE GİDERLER

Askeri darbeler dışında Türkiye’de hükümetler, ekonomik krizle gelir, ekonomik krizle giderler. Uzun yıllar boyunca darbe ekonomisiyle yönetilen Türkiye, en önemli krizi 1994’te yaşadı. O dönem iktidarda DYP-SHP koalisyon hükümeti vardı. Başbakan ise ekonomi profesörü Tansu Çiller’di. Çiller, tüm ekonomi kurumlarını kendine bağladı. Faizi düşürmek için hamle yaptı ama TL bir anda yüzde 5 değer kaybetti. Ve ardından 5 Nisan kararları geldi. Amaç, enflasyonu hızla düşürmek ve TL’ye istikrar kazandırmaktı. Ama olmadı. IMF ile masaya oturan Çiller, Standby anlaşmasına imza attı. 

Ardından 2001 krizi patlak verdi. BDDK’nın teftişi ile ilgili, dönemin Başbakanı Ecevit ve Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer arasında meşhur anayasa kitapçığı fırlatması ile sonuçlanan bir kriz yaşandı. Sezer, “Bu devlet krizi” deyince tüm yabancı sermaye bir anda piyasadan çekildi. Gecelik faizler yüzde 7500’e yükseldi ve hükümet düştü.

Türkiye ekonomisinin geldiği noktanın temelleri aslında 1980’lerde atıldı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, neoliberal ekonominin temellerini o günlerde attı. Tarım ve sanayi gibi üretken sektörler geriledi, üretim-yatırım-tasarruf politikalarının yerini tüketim politikaları aldı. Ak parti, iktidarının ilk 10 yılında hızlı bir büyüme ivmesi yakalansa da enflasyonda bir türlü yüzde 5 hedefi tutturulamadı.

Bu dönemde IMF’ye borç ödendi, ihracat rekorları kırıldı vesaire vesaire. Ancak 15 Temmuz 2016’daki FETÖ’cü darbe girişimi sonrası işler yeniden hızla bozuldu. ABD ile rahip Brunson krizi patlak verdi. ABD Başkanı Trump papazı isteyince Cumhurbaşkanı karşılığında “Al papazı ver papazı” diyerek FETÖ elebaşı Gülen’i istedi. Ve ABD Başkanı açık açık “Ekonominizi bitiririm” dedi, dolar saatler içinde zirve yaptı.

KÜRESEL TEFECİLER DOLAR HAMLESİNİ OYNUYOR

Son dönemde doların önlenemeyen yükselişini tetikleyen ise büyükelçiler krizi oldu. Başta ABD büyükelçisi olmak üzere 10 büyükelçi paylaştıkları bildiri ile Sorosçu Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep etti. Cumhurbaşkanı, “İstenmeyen adam ilan ederiz” deyince Viyana Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak geri adım attılar ama fitil ateşlenmişti bir kere…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik notlarını kaba tabirle “Bizi bağlamaz” diyerek dikkate almadı. Faize karşı tavrı da malum. Hal böyle olunca Küresel Finans Sistemi, Türkiye’nin sürekli faiz düşürmesinden çok rahatsız. Zira tefeci düşük faizi sevmez. Cumhurbaşkanı oyunun kurallarını değiştirmek istiyor. O, faizi düşürdükçe küresel tefeciler dolar hamlesini oynuyor. Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanının işi zor. Zira eğer piyasaya bilmediğimiz bir yerlerden döviz girdisi olmayacaksa bu işin sonu bellidir.

YA ŞANLI BİR ZAFER YA DA ŞANLI BİR YENİLGİ

Ekonomik kriz sosyal çalkantıları tetikler. Soroscular ellerini ovuşturmuş bekliyor. Halkı sokağa çekmeye çalışan provokatif hamleler başladı bile. Muhalefetin tek derdi ise krizden oy devşirmek. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun mantığı değil mi bizi bugünlere getiren? 

Cumhurbaşkanımızın ‘Ekonomik Kurtuluş Savaşı’nı sonuna kadar destelemek lazım. Ama başarılı olur mu o muallak. Erdoğan, “Her şeyi bilerek yapıyoruz” diyor.  Cumhurbaşkanı, sadece inat olsun diye faizi düşürmüyorsa, demek ki yeni bir hamlesi var. O vakit hiçbirimizin bilmediği bir kaynak bulunmuş olabilir diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ya şanlı bir zafer ya da şanlı bir yenilgi bizi bekliyor.

Haktan Kerem Ural/TURKTIME

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Muhammed Akif
 3 Aralık 2021 Cuma 00:53
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime